Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, cilt.2021, sa.45, ss.125-143, 2021 (Hakemli Dergi)
Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yürütülmekte olan Erasmus+ Programı Okul Eğitimi Stratejik Ortaklıklar eylemi kapsamında finanse edilen ProChild kısa adıyla “Çocuk İstismarını Tespit ve Önlemeye Yönelik Öğretmen Yeterliliklerinin Güçlendirilmesi” Projesi kapsamında hazırlanan bu çalışma, çocuk istismarına iletişimsel yaklaşım aşamaları çerçevesinde sınıf öğretmenlerinin iletişimsel deneyim ve yeterliliklerini konu edinmektedir. Araştırmada nitel araştırma yaklaşımlarından fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Çalışma grubu Kayseri’de kamu okullarında görev yapan 8 sınıf öğretmeni ve çocuk istismarına ilişkin olarak sınıf öğretmenlerinin öğrencilerle kurdukları iletişimin şekillenmesindeki etki ve yönlendirmeleri sebebiyle 3 rehber öğretmenden oluşturulmuştur. Odak grup görüşmesi ve yarı yapılandırılmış derinlemesine mülakat teknikleriyle toplanan veriler, çalışma kapsamında kurgulanan tematik çerçevede analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre katılımcıların, cinsel ve fiziksel istismar türlerine duygusal istismar ve ihmale oranla daha yüksek bir duyarlılık ve ilgiyle yaklaştıkları görülmüştür. Bunun en temel sebebi ise istismar türlerine ilişkin bilgi ve farkındalık eksikliği olarak somutlaşmaktadır. Söz konusu eksiklik; istismarın tespiti, raporlanması ve adli bildirim, destek ve izleme süreçleri ile önleyici iletişim yaklaşımlarının geliştirilmesinin önündeki en önemli engellerden birini teşkil etmektedir. Bunun dışında, bahsi geçen her bir aşamada öğretmen, veli, eğitim süreçleri ve okul yönetimi kaynaklı önemli iletişim engellerinin ortaya çıktığı görülmektedir. Söz konusu bilgi eksikliği ve iletişim engellerine yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi, istismara ilişkin okul toplumu üyelerinin tamamını ilgilendiren karmaşık sorunlara yanıtlar üretilebilmesi için önemli bir gereklilik arz etmektedir.
This study, which was prepared within the scope of the “Strengthening Teacher Competencies for the Detection and
Prevention of Child Abuse” Project by the short name ProChild funded under the Erasmus+ Program Strategic Partnership for
School Education actions carried out by the Turkish National Agency, addresses communicative experiences and competencies of
primary school teachers within the framework of the stages of the communicative approach to child abuse. The study was
conducted with the phenomenologic design among the qualitative study approaches. The study group included eight primary
school teachers who worked in public schools in Kayseri, Turkey, and three counselor teachers due to their influence and
guidance on shaping primary school teachers’ communication with students regarding child abuse. Data were collected through
focus group interviews and semi-structured in-depth interview techniques and were analyzed within the thematic framework set
up in this study. According to the results of the study, the participants approached sexual and physical abuse types with more
sensitivity and concern compared to emotional abuse and neglect. The main reason for this is the lack of knowledge and
awareness regarding the types of abuse. This deficiency is one of the most important obstacles to the development of preventive
communication approaches with the detection, reporting, and legal notice, support, and monitoring processes. Additionally, it is
observed important communication barriers due to teachers, parents, educational processes and school administration arise at
each aforementioned stage. It is highly necessary to develop solution proposals for the abovementioned lack of knowledge and
communication barriers to provide answers to complex problems that concern all members of the school community regarding
abuse.