Son dönem bazı çalışmalarda Osmanlı Devleti’nin fıkıhtan ziyade kendisine özgü örfî hukuku tatbik ettiği iddia edilirken buna mukabil bazı çalışmalar ise Osmanlı’nın tamamen fıkha riayet ettiğini söylemektedir. Bu makalenin amacı ceza hukukunun belli bir alanı üzerinden Osmanlı hukukunun fıkıh ile ilişkisini ortaya koymaya yardımcı olmaktır. Çalışmada öncelikli olarak Osmanlı hukukunun kaynakları arasında zikredilen kanunnamelerde kazf ve hakaret suçlarının nasıl yer aldığı incelenmiş, sonrasında Osmanlı’nın önemli şeyhülislamlarının Fetâvâ’larında kazf ve hakarete ilişkin fetvaları çıkarılmıştır. Sonrasında ise 16-18. yüzyıllar arasında İstanbul ve Üsküdar mahkemelerindeki kazf ve hakaret davaları incelenmiş ve bunlar, kanunnameler, fetvalar ve Hanefi fıkıh kitaplarıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Böylece hem teori hem hukuk pratiği açısından Osmanlı hukukunun mahiyetine ilişkin bazı sonuçlar elde edilmiştir.
Recent studies have debated whether the Ottoman State primarily applied its unique customary law rather than Islamic jurisprudence (fiqh). Conversely, some studies assert that the Ottomans strictly adhered to fiqh. This article aims to elucidate the relationship between Ottoman law and fiqh through the lens of a specific area of criminal law. Initially, the treatment of qazf and insult crimes in the Ottoman legal sources, such as qānūn-nāmas, is examined. Subsequently, relevant fatwas on qazf and insult issued by prominent Ottoman Shaykh al-Islams are analyzed. The study then reviews qazf and insult cases from the Istanbul and Üsküdar courts between the 16th and 18th centuries, comparing these cases with qānūn-nāmas, fatwas, and Hanafi fiqh books. Through this comparative analysis of legal theory and practice, the study aims to derive insights into the nature of Ottoman law.