9. Uluslararası GAP Zirvesi Bilimsel Araştırmalar Kongresi, Adıyaman, Turkey, 1 - 03 July 2022, pp.684-689
Feed is the biggest cost in the livestock sector. It is thought that improvements to be made in feed will contribute to the economy of the enterprise. For this reason, there is a search for more economical byproduct feeds in the livestock sector. It is thought that the use of pulp, which is produced as a result of the processing of agricultural product wastes, may be beneficial both in eliminating environmental pollution and in reducing the cost of feed. Grape pulp is a waste material with high lignin content remaining from products such as grape juice, molasses, wine and vinegar produced by different processing techniques.
Grape pulp contains insoluble fiber and protein, as well as high antimicrobial, hypocholesterolemic, anthelmintic, hypoglycemic activities. After the grape juice is made, 11-15% pulp occurs. The pulp consists of 22,5% core, 42,5% crust and 24,9% stem.
While 78 034 332 tons of grapes were produced in the world in 2020, 4 208 908 tons of grapes were produced in Turkey. Recently, interest in the use of pulp in the ration has increased due to its sustainable agriculture and positive economic contribution. Pulp can support the need for feedstuffs and reduce human-animal food competition. Therefore, it can reduce the feed cost and prevent the wasted use of available resources.
It is possible to use the grape pulp by making silage and thus to be stored for a long time. There is a significant relationship between silage and organic acid ratios. In the study, red and white grape pulp was taken from grape juice plants and the levels of lactic acid, butyric acid, acetic acid and propionic acid were examined. In the study, lactic acid (%) 0,46, acetic acid (%) 0,05 and propionic acid (%) 0,003 were found in white grape pomace, while lactic acid (%) 0,56, acetic acid (%) 0,09 in red grape pomace and propionic acid (%) were found at a rate of 0.002. Butyric acid was not found in grape pomace samples.
Hayvancılık sektöründe yem en büyük maliyeti oluşturmaktadır. Yem ile ilgili yapılacak iyileştirmeler işletme ekonomisine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Hayvancılık sektöründe bu nedenle daha ekonomik yan ürün yemleri arayışı vardır. Tarımsal ürün atıklarının işlenmesi sonucu ortaya çıkan posanın kullanılması hem çevre kirliliğini ortadan kaldırmaya hem de yem maliyetini düşürmede faydası olabileceği düşünülmektedir.
Üzüm posası, farklı işleme teknikleri ile üretilen üzüm suyu, pekmez, şarap ve sirke gibi ürünlerden geriye kalan, lignin içeriği yüksek atık maddedir. Üzüm posası çözünmeyen lif ve protein içermesinin yanı sıra antimikrobiyal, hipokolesterolemik, antihelmintik, hipoglisemik etkinliği yüksektir. Yaş haldeki üzüm sıkılıp suyu alındıktan sonra geriye %11-15 düzeylerinde posa açığa çıkmaktadır. Açığa çıkan bu posanın %22,5’i çekirdek, %42,5’i kabuk ve %24,9’u saptan oluşmaktadır.
Dünyada 2020 yılında 78 034 332 ton üzüm üretimi gerçekleşirken Türkiye’de 4 208 908 ton üretim gerçekleşmiştir. Rasyonda posa kullanımına sürdürülebilir tarım ve olumlu ekonomik katkısı nedeniyle son dönemlerde ilgi artmıştır. Posa, yem hammadde ihtiyacına destek olabilir ve insan-hayvan gıda rekabetini azaltabilir. Bu nedenle yem maliyetini azaltabilir ve mevcut kaynakların boşa kullanımını engelleyebilir.
Üzüm posasının silaj yapılarak kullanılması ve böylece uzun süre depolanabilmesi mümkündür. Silaj
ile organik asit oranları arasında önemli düzeyde ilişki vardır. Çalışmada üzüm suyu tesislerinden
kırmızı ve beyaz üzüm posası alınmış ve laktik asit, bütirik asit, asetik asit ve propiyonik asit
seviyelerine bakılmıştır. Çalışmada beyaz üzüm posasında laktik asit (%) 0,46, asetik asit (%) 0,05 ve
propiyonik asit (%) 0,003 oranında bulunurken kırmızı üzüm posasında laktik asit (%) 0,56, asetik asit
(%) 0,09 ve propiyonik asit (%) 0,002 oranında bulunmuştur. Çalışmada üzüm posası örneklerinde
bütirik asit bulunmamıştır.