Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görev Yaptıkları Şehrin Tarihi Mekânlarına Yönelik Farkındalıklarının İncelenmesi (Kayseri İli Örneği)


Creative Commons License

Ulucan D., Karaca İ. C., Öner G.

2. Uluslararası Pegem Eğitim Kongresi-IPCEDU 2021, Antalya, Türkiye, 27 - 30 Ekim 2021, ss.454-455

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.454-455
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Anadolu binlerce yıllık geçmişi ve onlarca uygarlığa ev sahipliği yapması nedeniyle bir açık hava müzesi olarak kabul edilebilir. Nitekim binlerce yıl öncesine tarihlenen Şanlıurfa-Göbeklitepe, DiyarbakırÇayönü, Konya-Çatalhöyük ve Antalya-Karain gibi ören yerleri Anadolu’nun insanlık tarihi açısından eski ve önemli bir yerleşim yeri olduğunu kanıtlar niteliktedir. Bunlara ek olarak Anadolu yarımadası Hattiler, Hititler, Asurlar, İyonlar, Urartular, Frigyalılar, Lidyalılar, Roma İmparatorluğu, Anadolu Beylikleri, Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu gibi onlarca uygarlığın da mirasını bünyesinde taşımaktadır. Bu mirastan turizmin yanı sıra eğitim alanında da etkili şekilde yararlanılması gerekmektedir. Fakat bu mirastan etkili şekilde yararlanılabilmesi için öncelikle öğretmenlerin başta görev yaptıkları şehir ve onun yerel coğrafyası olmak üzere ulusal çapta yer alan tarihi ve coğrafi unsurlara ilişkin farkındalık sahibi olmaları beklenmektedir. Bu bağlamda ortaokul düzeyinde tarihi mekanlardan yararlanılabilecek başlıca derslerden biri de sosyal bilgilerdir. Bu kapsamda araştırmanın amacı sosyal bilgiler öğretmenlerin görev yaptıkları şehrin tarihi mekanlarına ilişkin farkındalıklarını tespit etmektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan temel nitel araştırma kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı ortaokullarda görev yapmakta olan 61 sosyal bilgiler öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma grubunun belirlenmesinde ölçüt örnekleme yönteminden yararlanılmış ve ölçüt olarak katılımcıların Kayseri’de görev yapıyor olması belirlenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak açık ve kapalı uçlu sorulardan oluşan yapılandırılmış bir görüş formu aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan görüş formu 6 açık uçlu ve 32 kapalı uçlu sorudan oluşmaktadır. Görüş formu pandemi koşulları nedeniyle Google Forms aracılığıyla hazırlanmış ve katılımcılara gönderilmiştir. Veriler nitel veri analiz tekniklerinden biri olan betimsel analiz ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda sosyal bilgiler öğretmenlerinin tarihi mekân algılarının daha çok müze ve ören yerlerini içerdiği, görev yaptıkları Kayseri’nin sahip olduğu tarihi mekanlara yönelik yeterli bilgiye sahip olmadıkları, öğrenme-öğretme sürecinde okul dışı bir faaliyet olarak tarihi mekanlardan yılda bir veya hiç yararlanmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın bulgularından hareketle sosyal bilgiler öğretiminde şehrin tarihi mekanlarından yararlanılmasına ilişkin öğretmenlere ve politika yapıcılara önerilerde bulunulmuştur. Bu çalışma TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı tarafından 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında 1919B012000491 başvuru numarasıyla desteklenmiştir.

Anatolia can be considered an open-air museum because of its thousands of years of history and home to dozens of civilizations. Archaeological sites such as Şanlıurfa-Göbeklitepe, Diyarbakır-Çayönü, Konya-Çatalhöyük, and Antalya-Karain dating back thousands of years prove that Anatolia is an old and important settlement in terms of human history. In addition to these, the Anatolian peninsula carries the heritage of dozens of civilizations such as Hatti, Hittites, Assyrians, Ions, Urartians, Phrygians, Lydians, Roman Empire, Anatolian Principalities, Seljuk State, and Ottoman Empire. This heritage should be used effectively in the field of education as well as tourism. However, to benefit from this heritage effectively, teachers are expected to be aware of the historical and geographical factors on the national scale, especially the city where they work and its local geography. In this context, one of the main courses that can be benefited from historical places at the secondary school level is social studies. In this context, the research aims to determine the awareness of social studies teachers about the historical places of the city where they work. Basic qualitative research, which is one of the qualitative research methods, was used in the research. The study group of the research consists of 61 social studies teachers working in secondary schools affiliated to Kayseri Provincial Directorate of National Education. The criterion sampling method was used in the determination of the study group and it was determined that the participants were working in Kayseri as a criterion. The research was conducted through a structured opinion form consisting of open and closed-ended questions as a data collection tool. The prepared opinion form consists of 6 open-ended and 32 closed-ended questions. The opinion form was prepared through Google Forms and sent to the participants due to the pandemic conditions. The data were analyzed with descriptive analysis, which is one of the qualitative data analysis techniques. As a result of the research, it was concluded that social studies teachers' perceptions of historical places mostly include museums and ruins, they do not have enough information about the historical places of Kayseri, where they work, and they do not benefit from historical places as an out-of-school activity in the learning-teaching process. Based on the findings of the research, suggestions were made to teachers and policymakers regarding the use of the historical places of the city in social studies teaching. This study was supported by the TUBITAK BIDEB with the application number 1919B012000491 within the scope of the 2209-A University Students Research Projects Support Program.