The 4th International Conference on Distance Learning and Innovative Educational Technologies , Ankara, Türkiye, 8 - 09 Aralık 2022, ss.1-2
2019 yılının son
çeyreğinde ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi
toplumsal yaşamın her alanını etkilemiştir. Ancak bu etkinin kitlesel olarak
gerçekleştiği en önemli alanlardan birisi de eğitim-öğretim alanıdır. Pandemi
süreciyle birlikte ülkelerin önemli bir kısmı acil bir şekilde uzaktan eğitime
geçmek durumunda kalmıştır. Bazı ülkeler mevcut sistemlerini uzaktan eğitime
kolaylıkla adapte edebilirken bazı ülkeler ise bu konuda ciddi problemler
yaşamıştır. Bu süreci görece daha kolay yürüten ülkelerden birisi de
Türkiye’dir. Nitekim 2010 yılında başlatılan FATİH Projesi ile tüm sınıflara
akıllı tahtaların entegre edilmesi, internet altyapılarının güçlendirilmesi ve
Eğitim Bilişim Ağı’nın hizmete sunulmasıyla bu süreç nispeten rahat bir şekilde
yürütülebilmiştir. Ancak pandeminin başladığı yıl 2019 yılına ait hanelerin
internet erişimine dair TUIK verileri Türkiye’nin bazı coğrafi bölümlerinde
erişimin %92’leri bulduğunu bazı bölümlerinde ise %80’lere kadar indiğini
göstermektedir. Bu verilere göre Türkiye ortalaması %88.3 olmasına rağmen
internet erişiminin daha çok mobil üzerinden gerçekleştirildiği düşünüldüğünde
tüm aile bireylerinin özellikle çocukların sürekli internet erişimine
ulaşamadıkları söylenebilir. Ayrıca hanelerdeki bilgisayar ve tabletlerin
bulunmadığı veya yeterli olmadığı düşünüldüğünde tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de eğitimde eşitsizliklerin görüldüğü söylenebilir. Bu bağlamda
araştırmanın amacı sosyal bilgiler öğretmenleri ve idarecilerin perspektifinden
pandemiden normal eğitime geçiş sürecinin nasıl yaşandığı ve nasıl olması
gerektiğine ilişkin deneyimlerini ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın çalışma
grubunu ölçüt örnekleme yoluyla seçilen, uzaktan eğitim ve geçiş sürecini
deneyimlemiş, 12 öğretmen ile 3 okul idarecisi oluşturmaktadır. Nitel araştırma
yöntemlerinden fenomenolojinin kullanıldığı araştırmada veriler yarı
yapılandırılmış görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Elde edilen veriler ise yine
nitel veri analiz tekniklerinden betimsel analiz İle çözümlenmiştir. Araştırma
sonucunda uzaktan eğitimden normal eğitime geçiş sürecinde öğrenci temelli
problemlerle karşılaştıklarını, başlıca problemin ise öğrencilerin okul
kültürüne uyum sağlama ve davranış sorunları olduğu belirlenmiştir. Uzaktan
eğitimden normal eğitime geçiş sürecinin katılımcıların yarısının beklentisini
sağlarken yarısının ise beklentilerini karşılamadığı tespit edilmiştir. Ayrıca
katılımcıların tümü geçiş sürecinde okullarında telafi eğitimin
gerçekleştirildiğini, ancak telafi eğitimlerinin öğrencilerin eksikliklerini
tam olarak gidermede yetersiz kaldığını düşündükleri sonucuna ulaşılmıştır. Son
olarak yeniden olası bir pandemi sonrası geçiş sürecinin nasıl olması
gerektiğine ilişkin katılımcıların yarısı deneyimlenen süreç gibi olması
gerektiğini düşünürken diğer yarısının ise nasıl olması gerektiğine ilişkin
herhangi bir fikre sahip olmadıkları tespit edilmiştir. Bu çalışma TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme
Daire Başkanlığı tarafından 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri
Destekleme Programı kapsamında 1919B012006183 başvuru
numarasıyla desteklenmiştir.