TOKSİN BAĞLAYICILARIN RASYONA EKLENMESİNİN YUMURTA KABUĞU AĞIRLIĞI ÜZERİNE ETKİSİ


Creative Commons License

Ülger İ., Yüksel H. M., Özdemir M.

16TH INTERNATIONAL CONFERENCE ON APPLIED SCIENCES , Van, Türkiye, 20 - 22 Aralık 2024, ss.64-74

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Van
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.64-74
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Yumurta kabuğu karmaşık bir yapıdır ve embriyonun kullanımı için bir mineral rezervi olmasının yanı sıra, büyümesi için fiziksel koruma sağlar. Bu nedenle, kaliteli yumurta kabukları, damızlık hayvanların tüm üreme yaşamı boyunca mevcut olmalıdır çünkü embriyonik gelişimi etkilerler. Yumurta kabuğu kalitesi, genotip, damızlık yaşı, oda sıcaklığı ve beslenme gibi faktörlerden etkilenebilir. Hayvan beslenmesinde toksin bağlayıcıların kullanımı, yem kaynaklı mikotoksinlerin zararlı etkilerini azaltmak ve hayvan performansını iyileştirmek için kritik bir strateji olarak görülmektedir. Çalışmada, hayvan materyali olarak 45 günlük yaşta toplam 50 adet yumurtacı bıldırcın (n=10) kullanılmıştır. Denemenin başlangıcında bıldırcınlar tartılarak, canlı ağırlıkları arasında minimum farklılık olacak şekilde gruplara rastgele dağıtılmıştır. Deneme süresince kontrol grubu ve farklı toksin bağlayıcıların eklendiği gruplar ile beslenmiştir. Bu gruplar, AGRO (bitkisel toksin bağlayıcı, 1 g/kg), MYA (maya, 1 g/kg), MYK (maya+kil, 1 g/kg) ve HSCAS (hidrate sodyum kalsiyum aluminosilikat, 1 g/kg) içeren rasyonlardan oluşmuştur. Deneme 8 hafta sürmüş ve bu süreçte haftalık olarak yumurta kabuk ağırlıkları ölçülmüştür. Elde edilen veriler, gruplar arasında yumurta kabuk ağırlığı bakımından istatistiksel bir fark olup olmadığını belirlemek için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) yöntemi ile değerlendirilmiştir. Agro grubu (1,06 ± 0,02 g), 1. haftada diğer gruplara kıyasla istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşük kabuk ağırlığına sahiptir. Diğer gruplar (Kontrol, MYA, MYK,NOVASİL) arasında fark istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. 2. ve 7. haftalarda gruplar arasında kabuk ağırlığı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Kabuk ağırlıkları her grup için benzerdir. 8. Haftada P değeri 0,079 olup, istatistiksel anlamlılık sınırını (P < 0,05) aşmaktadır. Novasil grubu (1,22 ± 0,08 g) diğer gruplardan daha yüksek bir kabuk ağırlığına sahip gibi görünse de bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Çalışmada kabuk ağırlığında genel bir tutarlılık gözlenmiştir. Gruplar arasında belirgin bir fark çoğu hafta için bulunmamıştır. Sadece 1. hafta Agro grubunda kabuk ağırlığı diğer gruplardan anlamlı olarak düşüktür. Bu durum, uygulamanın başlangıç etkisiyle ilişkili olabilir. Tedavi grupları kabuk ağırlığı üzerinde kalıcı bir etki göstermemiştir. İlk haftadaki farklılık dışında, muamele grupları arasında kabuk ağırlığı açısından fark bulunmaması, toksin bağlayıcıların rasyona eklenmesinin kabuk ağırlığı üzerinde uzun vadede etkili olmadığı çıkarımına varılabilir. Novasil grubu 8. haftada en yüksek kabuk ağırlığını göstermiştir. Ancak bu fark sınırda olsa da istatistiksel olarak anlamlı değildir. Çalışmanın verileri ışığında muamele gruplarının yumurta kabuğu ağırlığı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğu söylenebilir. 1. haftadaki Agro grubundaki düşüş ve 8. haftadaki Novasil grubunun yüksek çıkması gelecek çalışmalar için yol gösterici veriler olabilir. Daha büyük bir örneklem grubu ile belirli haftalarda ortaya çıkan farklılığın biyolojik nedenleri araştırılabilir.