2. Uluslararası Pegem Eğitim Kongresi, Antalya, Türkiye, 27 - 30 Ekim 2021, ss.448-449
Türkiye bulunduğu coğrafya itibariyle birtakım jeopolitik avantajlara sahip olsa da bölgedeki
devletlerin siyasi istikrarsızlıkları nedeniyle çeşitli sorunlarla da karşılaşabilmektedir. Suriye’de çıkan iç
savaş nedeniyle Mart 2011’den itibaren Türkiye’ye yönelik gerçekleştirilen büyük bir göç dalgası buna
örnek olarak gösterilebilir. Bu göçler neticesinde 2021 itibariyle yaklaşık 5 milyona ulaşmış durumdadır.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) verilerine göre Türkiye dünya çapında en fazla
mülteci ve sığınmacı barındıran ülkelerin başında gelmektedir. Bu mülteci ve sığınmacıların önemli bir
bölümünü ise okul çağındaki çocuklar oluşturmaktadır. Son 10 yılda yabancı uyruklu ailelere ve öğrencilere
yönelik çalışmalar gerçekleştirilse de hala bazı problemlerin devam ettiği görülmektedir. Bu kapsamda
araştırmanın amacı okul idarecilerinin ve öğretmenlerin deneyimlerinden hareketle yabancı uyruklu
öğrencilerin okula uyum problemlerine ve bu problemlere ilişkin çözüm önerilerini ortaya koymaktır.
Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan fenomenoloji kullanılmıştır. Fenomenoloji
çalışmalarının amacı, belirli bir fenomeni deneyimleyen bireylerin deneyimlerini anlamak ve
anlamlandırmaktır. Araştırmanın çalışma grubunu Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı ortaokullarda
görev yapmakta 17 öğretmen (4 Matematik, 4 Türkçe, 4 Fen ve 5 Sosyal Bilgiler öğretmeni) ile farklı
okullarda idareci olarak görev yapan 7 öğretmen oluşturmaktadır. Çalışma grubunun belirlenmesinde
ölçüt örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Katılımcılar yabancı uyruklu öğrencilerin bulunduğu okullar
ve sınıflarda görev yapan öğretmenler arasından seçilmiştir. Araştırmada veri toplama tekniği bir olgu
hakkında bireylerin deneyimlerini ve düşüncelerini anlamak için en kullanışlı veri toplama aracı olan
görüşmelerden yararlanılmıştır. Görüşmeler öğretmenler ve idareciler için ayrı ayrı hazırlanan, açık uçlu
sorulardan oluşan, iki yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler ses
kaydı ile kayıt altına alınmış ve yazıya dökümü yapılarak analiz edilmiştir. Veriler nitel veri analiz
tekniklerinden biri olan betimsel analiz ile çözümlenmiştir. Bulgular bütüncül bir betimlemeyle
yorumlanmış ve katılımcılardan edinilen doğrudan alıntılarla açıklanmıştır. Araştırma sonucunda
öğretmenlerin eğitim programlarının yabancı uyruklu öğrencilere uygun olmadığını düşündükleri, sınıf içi
iletişimde yabancı uyruklu öğrencilerin sorun yaşadıklarını ve velileri sürece dahil edemedikleri tespit
edilmiştir. Genel olarak yabancı uyruklu öğrencilerin yaşadıkları başlıca problemler dil, dışlanma,
devamsızlık, ailevi ve maddi sorunlardır. Araştırmanın bulgularından hareketle yabancı uyruklu
öğrencilerin okula uyum sürecine ilişkin öğretmenlere ve politika yapıcılara önerilerde bulunulmuştur. Bu
çalışma TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı tarafından 2209-A Üniversite Öğrencileri
Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında 1919B011902954 başvuru numarasıyla
desteklenmiştir.
Although Turkey has some geopolitical advantages in terms of its geography, it may face various
problems due to the political instability of the states in the region. A large wave of migration to Turkey
since March 2011 due to the civil war in Syria can be given as an example. As a result of these migrations,
it has reached approximately 5 million by 2021. According to the data of the United Nations High
Commissioner for Refugees (UNHCR), Turkey is one of the countries with the highest number of refugees
and asylum seekers worldwide. An important part of these refugees and asylum seekers is school-age
children. Although studies have been carried out for foreign families and students in the last 10 years, it
is seen that some problems continue. In this context, the research aims to reveal the school adjustment
problems of foreign students and solution suggestions for these problems, based on the experiences of
school administrators and teachers. Phenomenology, one of the qualitative research methods, was used
in the research. Phenomenology studies aim to understand and make sense of the experiences of
individuals who experience a particular phenomenon. The study group of the research consists of 17
teachers (4 Mathematics, 4 Turkish, 4 Science, and 5 Social Studies teachers) working in secondary schools
affiliated to Kayseri Provincial Directorate of National Education and 7 teachers working as administrators
in different schools. The criterion sampling method was used to determine the study group. Participants
were selected from among teachers working in schools and classrooms with foreign students. In the
research, interviews, which are the most useful data collection tool, were used to understand the
experiences and thoughts of individuals about a phenomenon. Interviews were conducted through two
semi-structured interview forms consisting of open-ended questions prepared separately for teachers
and administrators. The interviews were recorded with audio recording and analyzed by transcribing. The
data were analyzed with descriptive analysis, which is one of the qualitative data analysis techniques. The
findings were interpreted with a holistic description and explained with direct quotations from the
participants. As a result of the research, it was determined that the teachers thought that the education
programs were not suitable for foreign students, foreign students had problems in in-class
communication, and they could not involve their parents in the process. In general, the main problems
experienced by foreign students are language, exclusion, absenteeism, family and financial problems.
Based on the findings of the study, suggestions were made to teachers and policymakers regarding the
adaptation process of foreign students to school. This study was supported by TUBITAK BIDEB with the
application number 1919B011902954 within the scope of 2209-A University Students Research Projects
Support Program.