Türk Nöroşirürji Derneği 35. Bilimsel Kongresi, Antalya, Turkey, 24 - 27 November 2022, vol.32, no.156, pp.152
Giriş ve Amaç: Kraniosinositoz, cerrahi ve anestezi açısından yönetimi zor ameliyatlardır. Hipotermi ve kanamaya bağlı hipovolemi, morbidite ve mortalitenin en önemli nedenleridir. Kan transfüzyonu ve kan ürünlerinin yönetimi kraniosinositoz cerrahisinde en önemli tartışma konularından birisidir. Allojenik kan transfüzyonunu azaltmak için kan kaybını azaltmak amaçlı çok çeşitli teknikler ve uygulamalar mevcuttur. Bir çok klinikte sıvı ve kan kayıpları kristaloidler, eritrosit süspansiyonu ve TDP ile karşılanmaktadır. Litaratüre bakıldığında kraniosinositoz olgularında allojenik kan replasman miktarını azaltmaya yönelik olarak pıhtılaşma kaskadı üzerinden fibrinojen ve TDP kullanılarak yapılan çalışmalar mevcuttur. Çalışmamızda, kraniosinositozlu olgularda trombosit miktarındaki düşmenin, kan replasman ihtiyacında artışa sebep olduğunu göstermek ve hangi saatlerde trombosit değerlerinde düşüş meydana geldiğini ortaya koyarak, klinisyen için yol göstermek hedeflenmiştir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmada Erciyes üniversitesi tıp fakültesi nöroşirürji kliniğinde Temmuz 2017 ile Mart 2019 tarihleri arasında opere edilen toplam 38 kraniosinositozlu olgu değerlendirilmiştir. Olguların kraniyosinostoz dışında ek kranial herhangi bir patolojileri yoktu. Bütün olgular tek cerrah tarafından opere edilmiş ve tüm olguların demografik verileri, anestezi süresi, operasyon süresi, preoperatif tam kan sayımı ve kanama zamanı değeri, operasyon sırasındaki kan transfüzyon miktarı, postoperatif tam kan sayımı değerleri ve kan transfüzyon miktarı kaydedilmiştir.
Bulgular: Bu çalışmada kraniosinostoz olgularında preoperatif ve postoperatif dönemdeki hemoglobin ve trombosit değerlerine ait değişim ve saatleri, postoperatif kan transfüzyon miktarları ve saatleri, preoperatif ve postoperatif trombosit değerleri ile kan replasman miktarı ve saati arasındaki ilişki incelenmiştir. Postoperatif trombosit değerleri 12.,18., 24.,36. saatlerde sürekli düşme eğilimi göstermiştir, 48. saatten sonra trombosit değerleri artış göstermeye başlamıştır. Trombosit miktarındaki azalmanın trombosit replasman ihtiyacı doğurmamasına rağmen postoperatif dönemde ki eritrosit replasman miktarına etkisi olduğu görülmüştür.
Sonuç: Trombosit değerleri ile kan replasman miktarı arasında bir ilişki söz konusudur. Kraniosinositoz olguları genellikle 1 yaşın altında olduğundan, kan replasmanı açısından, preoperatif hazırlık büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple kanamayı en aza indirmek ve kan replasman miktarını azaltmak amacıyla preoperatif dönemde trombosit değerlerinin düzeltilmesi ve yükseltilmesi önemlidir.