İdrak Dinî Araştırmalar Dergisi, vol.2, no.1, pp.19-40, 2022 (Peer-Reviewed Journal)
Azerbaycan, tarih boyunca ticaret yollarının kesişim güzergâhında bulunması ve sahip olduğu
jeo-stratejik konumu itibarıyla bölgesel güçlerin dikkatini çeken bir coğrafyada yer aldı. Bu
coğrafyada İslâmiyet öncesinde Mazdekîlik, Maniheizm ve Zerdüştlük gibi bölgesel inanç
yapıları yanında Hristiyanlık ve Yahudilik gibi dinler de vardı. Ayrıca Türklerin varlığı sebebiyle bölgede Gök Tanrı (Tengricilik) inancı da temsil edilmekteydi. İslâmiyet, ilk halifelerden
Hz. Ömer döneminde sahabîlerin eliyle bölgeye taşındı. Kısa sürede de etkin oldu. Böylece
Azerbaycan ilk İslâm beldeleri arasında yerini aldı. Süreç içerisinde diğer İslâm bölgelerinde
olduğu gibi, farklı siyasî ve kültürel etkileşim veya tecrübeler ile fırkalaşmalar çerçevesinde
vücut bulan din anlayışlarıyla tanıştı. Bu bağlamda Haricîlik, Mu’tezile ve Şîa gibi siyasî-itikâdî
fırkalar; Hanefîlik, Şâfiîlik, Malikîlik ve Hanbelîlik gibi fıkıh ekolleri dikkat çekti. Özellikle
Safevîler öncesi dönemde bölgede Tebriz, Erdebil, Bakü, Şamahi ve Berde gibi şehirler Ehl-i
Sünnet ekollerinden Hanefî düşüncesinin yoğun olduğu yerlerdi. Ayrıca Azerbaycan’da Safevîyye, Sühreverdiyye veya İşrakiyye, Halvetiyye, Hurûfiyye, Nakşibendiyye, Gülşeniyye
gibi tasavvufî yapılar ile Ahîlik gibi oluşumlar ve Ehl-i Hak gibi gulât fırkalar da temsil edildi.
Ancak Şah İsmail öncülüğünde kurulan Safevîler Devleti, Şiîliği resmî devlet politikası haline
dönüştürünce bölgede Şiîlik yayılmaya başladı.