Uluslararası Katılımlı Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi, Antalya, Türkiye, 15 - 18 Mart 2023, ss.185
Giriş-Amaç: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve obstrüktif uyku apnesi (OSA) olan hastalara
overlap sendrom (OVS) denir. OSA-KOAH overlap olan hastalarda daha şiddetli solunum semptomları ve
daha kötü yaşam kalitesi görülür ve göreceli alevlenme, hastaneye yatış ve ölüm riski her iki hastalık
durumundan daha yüksektir. Kliniğimizde 10 yıllık semptomatik KOAH hastalarında OSA sıklığını incelemeyi
amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Retrospektif olan bu çalışmaya, 2012-2022 yılları arasında kliniğimizde KOAH tanısıyla
takip edilip semptomları nedeniyle polisomnografi yapılan hastalar dahil edildi. Hastaların apne-hipopne
indeksleri (AHİ), oksijen desaturasyon indeksleri, evde uzun süreli oksijen tedavisi alıp almadıkları,
vücut kitle indeksleri, uyku etkinlikleri ve REM yüzdeleri kaydedildi.
Bulgular: Çalışmaya KOAH’lı semptomatik toplam 81 birey dahil edildi. Hastaların çoğu erkekti (%64,2),
ortalama yaş 65,3 idi. Yaş ortalaması kadınlarda erkeklere göre daha yüksek bulundu (sırasıyla 67,5 ve
65,3; p=0.236). Hastaların 16’sı (%19,7) USOT alıyordu. AHİ>5 olan hasta sayısı 76’ydı (%93,9). Çalışmaya
dahil edilenlerin 9’u hafif, 24’ü orta ve 43’ü ağır OSA idi. BMI ve AHI değişkenleri arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir korelasyon yoktu (r=0.2162, p=0.053) (figure 1). USOT kullanan grupta uyku etkinliği
daha yüksek olup aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (sırasıyla %85, %74; p=0.048). REM yüzdesi
ve BMI değerleri, USOT alan ve almayan grupta istatistiksel olarak bir farklılık göstermedi.
Tartışma-Sonuç: KOAH’ı olan hastalarda OSA sıklığı BMI’dan bağımsız olarak artmıştır. Gece hipoventilasyona
USOT’un faydası olabilir. Literatürden farkli olarak KOAH’lı hastalardaki OSA sıklığı bizde daha
yüksek bulunmuştur. Yüksek riskli hastalar, birinci ve ikinci basamakta rutin klinik uygulamanın bir parçası
olarak overlap sendromu açısından taranmalıdır. Erken teşhis, hastalık ilerlemesini azaltmak ve kilo
kaybı, hipertansiyonun ve gelişebilecek kalp hastalıklarının daha iyi kontrolü ile OSA tedavisini optimize
etmek ve her iki durumda da ateroskleroz ve iskemik olay riskini azaltmak için hayati önem taşır.