16TH INTERNATIONAL CONFERENCE ON APPLIED SCIENCES, Van, Türkiye, 20 - 22 Aralık 2024, ss.75-83
Yumurta, proteinler, mineraller, vitaminler ve antioksidanlar gibi insan sağlığını desteklemede hayati öneme sahip temel makro ve mikro besinleri içeren, besin açısından yoğun bir gıda kaynağıdır. Yumurta tüketimi günlük alınması gereken B6 miktarının yaklaşık %10'unu, A, E ve B12 vitaminlerinin %20-30'unu karşılayabilir. Bunun yanı sıra yumurta omega-3 ve omega-6 çoklu doymamış yağ asitleri ile selenyum açısından da önemli bir kaynaktır. Yumurta sarısı, karotenoidler ve vitaminler açısından zengin olduğu bildirilmektedir. Fakat yumurta sarısındaki karotenoid ve vitamin miktarı genel olarak kanatlıların beslendiği rasyonla alakalı bir durumdur. Mikotoksinler, farklı mantar türlerinin toksijenik suşları tarafından üretilen ikincil metabolitlerdir ve toksikolojik açıdan önemlidir çünkü hem insan sağlığını hem de hayvan ve kümes hayvanlarının sağlığını veya verimliliğini olumsuz etkileyebilirler. Aspergillus, Penicillium ve Fusarium gibi toksijenik cinslerin 400'den fazla farklı mikotoksin ürettiği gösterilmiştir. Yumurta tavuğunda, yemlerin aflatoksin ile kontaminasyonu, yumurta üretimi ve yumurta ağırlığı gibi üreme durumunu olumsuz etkilediği bildirilmiştir. Bu çalışmada, 45 günlük yaşta toplam 50 adet (n=10) yumurtacı bıldırcın kullanılmıştır. Bıldırcınlar, toksin bağlayıcı eklenmeyen kontrol grubu yanı sıra farklı toksin bağlayıcıların (AGRO, MYA, MYK ve HSCAS) eklendiği rasyonlarla 8 hafta boyunca beslenmiştir. Her hafta yumurta sarı rengi parametleri (L*, a* ve b*) kaydedilmiş ve gruplar arasındaki farklar analiz edilmiştir. Gruplar arasında yumurta ağırlığı açısından istatistiksel fark olup olmadığını belirlemek için ANOVA testi uygulanmıştır. Çalışma sonucunda L* değerinde 8 haftalık bir süre boyunca gruplar (Kontrol, Agro, Mya, Myk, Novasil) arasında istatistiksel olarak bir farklılığa rastlanmamıştır. İkinci parametre olan a* değerinde ise 7. haftada Mya grubu diğer gruplardan daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır fakat diğer hiçbir haftada istatistksel olarak fark oluşmamıştır. Üçüncü parametre olan b* grununda hiçbir haftada gruplar arasında anlamlı bir fark oluşmamıştır. Bu çalışmada, farklı rasyonlara ilave edilen toksin bağlayıcı uygulamalarının renk parametreleri (L*, a*, b*) üzerindeki etkisi 8 haftalık bir süre boyunca değerlendirilmiştir. L* ve b* değerlerinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmazken, a* parametresi için yalnızca 7. haftada anlamlı bir fark gözlenmiştir (P<0.05). Genel olarak, rasyona toksin bağlayıcı ilavesinin renk parametrelerine belirgin bir etkisi olmadığı, ancak kırmızımsı renk tonu (a*) üzerinde bazı haftalarda farklılık gösterebileceği sonucuna ortaya çıkmıştır. Bu durum, rasyona toksin bağlayıcı ilavesinin renk özellikleri üzerindeki potansiyel etkisinin daha fazla araştırılmasını gerektirmektedir