Akademik Veri Yönetim Sistemi
The 17th Annual Conference(Türkiye) of The International Society of Korean Applied Linguistics 2025 , Kayseri, Türkiye, 25 - 27 Haziran 2025, ss.1-4, (Tam Metin Bildiri)
Kore ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler 1957 yılında kurulmuş olsa da, Kore’de Türkiyat araştırmaları 1970’li yıllarda, Türkiye’de Kore Çalışmaları ise 1990’lı yıllarda esasen başlamıştır. Türkiye ile Kore Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkiler 1950’li yıllara dayanmasına rağmen, iki ülke arasındaki akademik etkileşimin görece geç başlaması; coğrafi mesafe ve karşılıklı etkileşimin sınırlı olmasıyla açıklanabilir.
Batı ülkelerinden farklı olarak Türkiye’de Korece eğitimi, üniversitelerin lisans programları düzeyinde başlamıştır. 1936 yılında kurulan Sinoloji bölümü ve 1994 yılında açılan Japonca eğitiminin ardından, 1989 yılında Ankara Üniversitesi’nde ilk kez Kore Dili ve Edebiyatı Bölümü kurulmuştur. Sinoloji Bölümü, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından, Çin kaynaklarında yer alan Türk tarihini araştırmak amacıyla kurulmuştur. 1980’li yıllarda Türkiye’de turizm sektörünün gelişmesi ve Japon turist sayısının artmasına bağlı olarak, 1984 yılında Japon Dili ve Edebiyatı bölümü açılmıştır. Bunu takiben Koreli şirketlerin Türkiye’ye yatırım yapmaya başlaması ve 1988 Seul Olimpiyatları’nın etkisiyle Korece eğitimi gündeme gelmiştir. Bu bağlamda 2025 yılı, Türkiye’de üniversite düzeyinde Korece eğitiminin başlamasının 36. yılına karşılık gelmektedir.
Ankara Üniversitesi’nden sonra, 1998 yılında Erciyes Üniversitesi’nde Kore Dili ve Edebiyatı Bölümü kurulmuş; 2000 yılında ilk öğretim elemanları atanmış ve 2003 yılından itibaren öğrenci kabul edilerek Korece eğitimi başlatılmıştır. Türkiye’de Korece eğitimi yaklaşık 15 yıl boyunca yalnızca üniversitelerin lisans programları kapsamında yürütülmüştür.
Günümüzde Türkiye’de Korece ile ilgili eğitim; çeşitli üniversitelerde lisans ve seçmeli dersler kapsamında sürdürülmekte, bunun yanı sıra Sejong Enstitüsü, Kore Kültür Merkezi ve özel kurslar gibi birçok kurumda da verilmektedir. Ayrıca internet ortamı, çeşitli uygulamalar ve Türkiye’de yayımlanan Korece ders kitapları aracılığıyla kendi kendine Korece öğrenenlerin sayısı da her geçen gün artmaktadır.
Bu çalışmada öncelikle iki ülke arasındaki etkileşim ele alınacaktır. Ardından Türkiye’deki Kore Çalışmaları’nın mevcut durumu ve gelişim yönü incelenecektir. Türkiye’de yürütülen Kore Çalışmaları’nın mevcut durumunu değerlendirebilmek için Korece eğitiminin tarihine bakılması gerektiğinden, Korece eğitiminin güncel durumu da birlikte ele alınacaktır.