Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Hukuku Sempozyumları - III. Bilişim Hukuku Sempozyumu, Ankara, Türkiye, 29 Mayıs 2024, ss.27-28
Tıp alanında gerçekleştirilen teşhis
faaliyetleri en önemli tıbbî müdahaleler olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira
hastaya uygun tedavinin belirlenmesi ve uygulanmasının ön şartı doğru bir
teşhisin konulmasından geçer. Bu yönüyle de sağlık hizmetlerini yürütenlerin en
önemli aslî edim yükümlülüklerinden birini oluşturur.
Hekim teşhis yükümlülüğünden doğan borcunu
özen yükümlülüğüne uygun bir şekilde ifa etmekle yükümlüdür. Bu özen, kimi
zaman teşhis faaliyetleri süresince bazı teşhis araçlarından faydalanılmasını
gerektirir. Bu kapsamda, hastalığın teşhisine yönelik olarak invazif veyahut da
non-invazif yöntemlere başvurulabilir. Hasta öyküsünün (anemnez) alınması, kan
tahlili, biyopsi veyahut da tıbbî görüntüleme yöntemleri bunlardan bazılarını
oluşturmaktadır. İşte bu noktada, teşhis faaliyetlerinde yapay zekâdan
faydalanılması mümkün durumlar söz konusu olabilmektedir. Bunun sonucu olarak,
yapay zekânın teşhis faaliyetlerindeki rolü ve kötü ifa hallerinde bundan doğan
sorumluluğun ne olacağı sorusu ile karşılaşılmaktadır.
Yapay zekâ, en basit tanımıyla, dijital
bir bilgisayar ya da bilgisayar kontrolündeki bir robotun akıllı varlıklarla
ilişkilendirilen görevleri yerine getirme yeteneğini ifade etmektedir. Yapay
zekâ kavramının kapsamına bakıldığında da muhtevasında farklı türleri
barındıran bir üst kavram olduğu görülmektedir. Bunlar; duyarlı/tepkisel yapay
zekâ (reactive AI), sınırlı hafızaya sahip yapay zekâ (limited memory
AI), zihinsel yapay zekâ (theory of mind AI) ve bilinçli yapay zekâdır
(self-aware).
Teşhis yükümlülüğünün ifasında yapay
zekâ türlerinden duyarlı/tepkisel ve sınırlı hafızaya sahip yapay zekâ önemli
bir yere sahiptir. Zira yapay zekânın bu türlerinde ya mevcut girdiler
üzerinden bir çıktı yani tahmin elde edilmekte ya da geçmiş tecrübelerden elde
edilen veri ya da öncesinde programlanmış bilgiler işlenerek bir tahmin ya da daha
kompleks bir görev yerine getirilmektedir. Böylelikle, hastalıkların teşhisinde
kullanılan anemnez, tetkik ve tahlillerin (kan tahlili, tıbbî görüntüleme gibi)
yorumlanmasında yapay zekâdan faydalanılması mümkün olabilmektedir.
Teşhis faaliyetlerinde yapay zekânın rol
almaya başlaması sorumluluğa ilişkin tartışmaları da beraberinde getirmektedir.
Bu kapsamda, yapay zekânın yanlış teşhiste bulunması sebebiyle doğan zararlarda
sorumluluğun sebebinin ne olması gerektiği sorusunun cevabı henüz net olarak
verilememiştir. Sorumluluk hukuku bağlamında özellikle kusursuz sorumluluk
hallerinin uygulanabilirliği bu noktada ele alınması gereken önemli bir sorundur.
Bunun gibi, teşhis faaliyetinde kullanılan yapay zekânın türü de sorumluluk sebebinin
tayininde göz önünde bulundurulması gereken bir diğer önemli unsur olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Anahtar Kelimeler:
Yapay Zekâ, Teşhis Yükümlülüğü, Sorumluluk, Hukukî Sorumluluk, Tazminat Sorumluluğu