Tyurkskaya Runika: Yazık, İstoriya, Kul’tura (K 120-letiyu deşifrovki Orhono-Yeniseyskoy Pis’mennosti, Materialı Mejdunarodnoy Nauçnoy Konferentsii (Kızıl, 10-11 İyulya 2013 g.), Kızıl/Republic of Tyva, Russia, 1 - 04 July 2013, pp.97-99
Abstract
Although 120 years have passed since 1893 when old Turkic inscriptions were dicephered by V. Thomsen, there are still questions awaiting answers on old Turkic inscriptions written in runic letters. In this declaration, emphasis will be placed on the adjective phrase ägri täwä witnessed in some Yenisei inscriptions but which became famous with the Tonyukuk inscription. The word täwä in the Tonyukuk inscription was written as täwi; in other words with the last letter being i. This letter must have either been written wrong or misinterpreted. For this reason, it is known that early publishers read the word as täbi. However, the last letter of the word in other inscriptions with runic letters and in later-period texts is always with ä.
With the adjectice clause ägri täwä, which is witnessed in the Tonyukuk inscription and some Yenisei inscriptions, a type of camel must be meant. Now that the word täwä exists in other inscriptions, with the phrase ägri täwä, ‘one-hummed camel, Camelus dromedarius’ must be meant. Thus, the word täwä expresses two-hummed camel that is Camelus bactrianus having lived in the land of the Old Turks. With the phrase ägri täwä, which is not documented in the subsequent texts, it is obvious that a type of camel is named, that is the one-hummed camel. However, the main problem here focuses on the word ägri. One-hummed or two-hummed, the whole body of camel is curved; it does not have an uncurved part. Then, how did the Old Turks want to decribe one-hummed camel with the word ägri ‘curved’? This declaration will diachronically try to find answers for all these questions.
Keywords: Old Turkic Inscriptions, Inscriptions in Mongolia, Yenisei Inscriptions, täwä, ägri täwä, Camelus dromedarius.
Özet
V. Thomsen tarafından deşifre edildiği 1893 yılından bugüne değin 120 yıl geçmiş olmasına karşın runik harfli eski Türk yazıtlarında hâlâ çözülmeyi bekleyen sorunlar bulunmaktadır. Bu bildiride Tonyukuk yazıtıyla meşhur olan ama bazı Yenisey yazıtlarında da tanıklanan ägri täwä sıfat tamlaması üzerinde durulacaktır. Tonyukuk yazıtındaki täwä sözcüğü täwi biçiminde, yani söz sonunda i harfi ile yazılmıştır. Bu harf ya yanlış yazılmış ya da yanlış teşhis edilmiş olmalıdır. Bu nedenle de ilk naşirlerin täbi biçiminde okudukları bilinmektedir. Ancak sözcük, runik harfli başka yazıtlarla sonraki dönem metinlerinde son sesi hep ä iledir.
Tonyukuk yazıtıyla bazı Yenisey yazıtlarında tanıklanan ägri täwä sıfat tamlamasıyla bir deve türünden söz ediliyor olmalıdır. Başka yazıtlarda täwä sözcüğü tek başına kullanıldığına göre ägri täwä tamlaması ile ‘tek hörgüçlü deve, hecin devesi, Camelus dromedarius’ kastedilmiş olmalıdır. Bu durumda täwä sözcüğü, eski Türk topraklarında yaşayan iki hörgüçlü deveyi yani Camelus bactrianus türünü anlatmaktadır. Sonraki dönem metinlerinde görülmeyen ägri täwä sözcük grubuyla devenin bir türüne, tek hörgüçlü deveye ad verildiği anlaşılmaktadır. Ancak buradaki temel sorun ägri sözcüğü üzerinde toplanmaktadır. Tek veya iki hörgüçlü de olsa devenin bütün vücudu eğridir, düz bir tarafı yoktur. Acaba Türkler ägri ‘eğri’ sözcüğü ile tek hörgüçlü deveyi nasıl anlatmak istediler? Bu bildiri, bütün bu sorunlara art zamanlı yöntemle yanıt aramaya çalışacaktır.
Anahtar sözcükler: Eski Türk Yazıtları, Moğolistan Yazıtları, Yenisey Yazıtları, täwä, ägri täwä, Camelus dromedarius.