Nöroendokrin Tümörlere Endokrinolog Gözü ile Yaklaşım: Nöroendokrin Tümör Belirteçleri ve Karsinoid Kriz Yönetimi


Hacıoğlu A.

Nükleer Tıp Seminerleri Dergisi, cilt.7, sa.3, ss.316-325, 2021 (Hakemli Dergi)

Özet

Nöroendokrin tümörler nöroendokrin hücrelerden kaynaklanan oldukça heterojen bir gruptur. Yıllık insidans 3-5/100,000’dir. En sık gastrointestinal sistem ve akciğerlerden kaynaklanırlar; ancak neredeyse bütün organlarda oluşabilirler. Sekretuar granüller bulundururlar ve metabolik etkisi olan peptitlerin yanı sıra biyoaktif olmayan tanı ve takipte belirteç olarak kullanılan medyatörler salgılarlar. Nöroendokrin tümörlerin tanı ve takibinde kullanılan belirteçler genel ve özgül olarak sınıflandırılabilir. Kromogranin A klinikte en yaygın kullanılan genel belirteçtir. Ancak yüksek yanlış pozitiflik ve yanlış negatiflik oranı kullanımını önemli ölçüde sınırlandırmaktadır. Pankreastatin, nöron spesifik enolaz, pankreatik polipeptit klinikte yaygın kullanım alanı olmayan genel belirteçlerdir. İnsülin, gastrin, glukagon, vazoaktif intestinal peptit fonksiyonel pankreatik nöroendokrin tümörlerden sentezlenen hormonal özgül belirteçlerdir. 5-HIAA karsinoid sendrom ile seyreden nöroendokrin tümörlerin tanı ve takibinde yüksek duyarlılık ve özgüllüğe sahiptir. Hangi hormonal belirtecin kullanılacağını hastanın klinik tablosu belirlemektedir. Nöroendokrin tümör ilişkili transkript bazlı değerlendirme testi son dönemde kullanıma giren, dolaşımdaki tümör transkriptlerinin ölçümüne dayanan RNA-bazlı testtir. Duyarlılığı ve özgüllüğü yüksektir ancak tedavide kullanımı konusunda ileri çalışmalara gereksinim vardır. Karsinoid kriz vazoaktif maddelerin yüksek oranda tümörlerden dolaşıma salınması sonucu ortaya çıkan hayatı tehdit edebilen acil bir tablodur. Sıklıkla cerrahi işlemler, anestezi uygulamaları tarafından tetiklenir. Karsinoid sendrom, karsinoid kalp hastalığı, karaciğer metastazlarının varlığı, yüksek 5-HIAA düzeyi kriz gelişimi için risk faktörleridir. Tedavinin temelini oktreotid oluşturmaktadır. Steroidler, anti-histaminik ilaçlar, sıvı desteği de tedavide kullanılır. Oktreotidin profilakside ve tedavide kullanımı konusunda farklı klinik uygulamalar mevcuttur ve tedavi protokolleri açısından ileri çalışmalara gereksinim vardır.