Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.19, sa.4, ss.39-60, 2019 (Hakemli Dergi)
Sera gazları, yeryüzü sıcaklığı üzerinde doğrudan etkisi olan ve yoğunluğu aşırı arttığında küresel
ısınmaya yol açan atmosfer bileşenleridir. Artan enerji ihtiyacı ve beraberinde getirdiği küresel
ısınma hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin ortak sorunu haline gelmiştir. Bu nedenle,
küresel ısınmanın kontrol altına alınmasında yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının,
karbondioksit (CO2) emisyonu üzerindeki etkisinin araştırılması önemli bir araştırma
konusudur.
Ülkelerin CO2 emisyonları dikkate alındığında, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ilk sıralarda
yer almaktadır. Bu duruma ek olarak hem enerji verilerine erişilebilirlik hem de kullanılan enerji
değişkenlerinin yüksek frekansa sahip olması nedeniyle analiz için ABD tercih edilmiştir.
Dalgacık uyumu (wavelet coherence) yöntemlerinden birisi olan Morlet dalgacık uyumu
modelinin kullanıldığı çalışmada, 1989:1-2017:8 dönemi dikkate alınmıştır. ABD’nin biyoyakıt
tüketimi, toplam biyokütle enerji tüketimi, odun enerji tüketimi, hidroelektrik enerji tüketimi,
sanayi üretim endeksi, toplam fosil yakıt tüketimi, nükleer enerji tüketimi ve toplam enerji ile
ilişkili karbon dioksit emisyonu değişken olarak modele dahil edilmiştir. Analiz neticesinde;
biyoyakıt ve toplam biyokütle enerji kullanımı ile CO2 emisyonu arasındaki ilişkinin negatif
korelasyona sahip olduğu faz aralıkları belirlenmiştir. Böylece, yenilenebilir enerji kaynağı
kullanımının CO2 emisyonuna öncülük ederek, emisyonu azalttığı dönemlerin olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.