HOHENBUEHELIA PETALOIDES (BULL.) SCHULZER TÜRÜNÜN METANOLİK EKSTRAKTININ DNA KESME ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI


Creative Commons License

Jassam K. A., Halıcı M. G., Güllü M.

10th International Azerbaijan Congress on Life, Engineering, Mathematical, and Applied Sciences, Baku, Azerbaycan, 13 - 15 Mart 2025, ss.36-42, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Baku
  • Basıldığı Ülke: Azerbaycan
  • Sayfa Sayıları: ss.36-42
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Makromantarlar, doğada geniş bir yayılıma sahip olan ve çeşitli biyoteknolojik, tıbbi ve ekolojik öneme sahip organizmalardır. Türkiye, makromantar çeşitliliği açısından zengin bir floraya sahiptir ve son yıllarda bu alandaki araştırmalar artmıştır. Özellikle tıbbi ve endüstriyel açıdan önemli türlerin biyoaktif bileşenleri üzerine yapılan çalışmalar dikkat çekmektedir. Bu çalışmada, Hohenbuehelia petaloides (Bull.) Schulzer türünden elde edilen metanolik ekstraktın DNA kesme etkisi araştırılmıştır. Mantar ekstraktı ile plazmid DNA arasındaki etkileşim, agaroz jel elektroforezi yöntemiyle belirlenmiştir. Çeşitli konsantrasyonlarda hazırlanan mantar ekstraktlarına 3 µl plazmid DNA (0.5 µg/ml) eklenerek, karışımlar 37°C’de karanlık ortamda 24 saat inkübe edilmiştir. İnkübasyon sonrasında, örnekler yükleme tamponu ile karıştırılarak %1 agaroz jel üzerinde 60 V’ta 2 saat boyunca elektroforeze tabi tutulmuştur. Çalışmada, mantar ekstraktının DNA heliksinde oluşturabileceği olası konformasyonel değişiklikler araştırılmıştır. pBR322 DNA üzerindeki kesme etkisini değerlendirmek için, süper sarmallı pBR322 DNA’nın agaroz jel elektroforezi ile ayrıştırılması sağlanmıştır. DNA kesilme ürünleri elektroforez ile ayrıştırıldıktan sonra etidyum bromür boyaması uygulanarak analiz edilmiştir. Süper sarmallı pBR322’nin açık dairesel ve lineer formdaki dönüşümleri gözlemlenerek kesilme kontrolü sağlanmıştır. Elektroforez sırasında, en hızlı hareket eden yapı süper sarmallı form (Form I) olurken, tek iplik kesildiğinde açık dairesel form (Form II) oluşmuş, her iki ipliğin kesildiği durumlarda ise lineer form (Form III) meydana gelmiştir. Bu araştırma, makromantar türlerinden elde edilen biyoaktif bileşiklerin genetik materyal üzerindeki potansiyel etkilerini anlamak adına önemli bir katkı sağlamaktadır. Türkiye’deki makromantar biyoçeşitliliği göz önüne alındığında, bu tür çalışmaların, tıbbi ve biyoteknolojik uygulamalara yönelik yeni doğal kaynaklar keşfetmede önemli olduğu düşünülmektedir.