8. Uluslararası Sağlık Bilimleri ve Yaşam Kongresi , Burdur, Türkiye, 16 - 19 Nisan 2025, ss.119, (Özet Bildiri)
Özet:Ultra işlenmiş besinler, birçok bileşeni bir arada bulunduran ve belirli bir formül ile
üretilen ürünlerdir. Genellikle şeker, yağ, tuz, antioksidanlar, stabilizatörler, koruyucular gibi
katkı maddeleri içerirler. Birçok gıdanın mevsimsel bulunabilirliğini arttırmak, hassas
bozulabilir gıdaların uzun mesafelerde taşınmasını sağlamak, patojenik mikroorganizmaları
etkisiz hale getirerek bozulmayı önlemek gibi nedenlerden dolayı besinlerin işlenmesi
gerçekleştirilmektedir. Birçok besin işleme yöntemi bulunmakla beraber gübreleme, frezeleme,
haşlama, konserveleme, dondurma, pastörizasyon, yüksek basınçlı işleme, kurutma, sebzelerin
hazırlanması, pişirme bu yöntemler arasında sayılabilir. Besin arzı artık tüketime hazır işlenmiş
ürünlerin giderek daha fazla egemen olduğu küresel gıda sisteminin bir parçası haline gelmiştir.
Küresel gıda sistemi, ultra işlenmiş besinlerin aşırı tüketimini teşvik ederek ve çevresel etkiler
yoluyla kanser riskini artırabilecek önemli bir rol oynamaktadır. Mevcut kanıtlar, ultra işlenmiş
besinlerin obezojenik özelliklerinin yanı sıra bazı katkı maddeleri ve neoform işleme
kirleticileri (trans yağ asitleri, heterosiklik aminler, polisiklik aromatik hidrokarbonlar,
oksihalidler, haloasetik asitler...) gibi potansiyel olarak kanserojen bileşiklere maruz kalma
yoluyla kanser riskini artırabileceğini göstermektedir. Bu neoform işleme kirleticileri DNA
hasarının dahil olduğu moleküler sinyal yolaklarını etkileyerek, endokrin sistem üzerine etki
ederek, oksidatif stresi etkileyerek ve pro-inflamatuar özellikler sergilemesinin yanı sıra anti-
inflamatuar özellikteki molekülleri inhibe ederek (özellikle trans yağ asitleri) kanser oluşumuna
neden olabilmektedir. Bununla birlikte, ultra işlenmiş besin tüketimi ile kanser sonuçları
arasındaki ilişkiyi inceleyen prospektif çalışmalar sınırlıdır. Ultra işlenmiş besinlerin tüketimi
ile ilişkili kanserlerin önlenmesinde, tüketiciler arasında davranış değişikliği müdahaleleri ve
besin alımlarını iyileştirmek için gereken halk sağlığı politikaları gibi farklı stratejiler
kullanılabilir. Kanser yükü de dahil olmak üzere bulaşıcı olmayan hastalıkların küresel yükünü
azaltmak için bu ürünlerin yaygın erişimi, satın alınabilirliğini ve çekiciliğini azaltan mali ve
düzenleyici eylemlerin de hayata geçirilmesi gerekir. Artan kanıtlar, ultra işlenmiş besinlerin
tüketimini azaltmanın halk sağlığında kanser önleme stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olması
gerektiğini gösterirken, bunun nasıl başarılacağını anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç
vardır.