Bu çalışmada, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin müzakerelere katılma yasağı inceleme konusu yapılacaktır. Çalışmamızda, öncelikle, yönetim kurulu üyesinin tüzel kişi olması durumda tüzel kişi adına toplantılara katılan gerçek kişinin (TTK m. 359.2) ve onun TTK m. 393.1’de sayılan yakınlarının menfaatinin şirket menfaatiyle çatıştığı hâllerde yasağın gündeme gelip gelmeyeceği sorunu ele alınacaktır. Ardından, yasağın yönetim kurulu üyesinin müzakereye katılmamasının dürüstlük kuralının gereği olan durumlarda uygulanmasının şirket dışı kişisel menfaatin yanında şirket içi kişisel menfaati de yasağa dâhil edecek nitelikte olup olmadığı değerlendirilecektir. Yine üyenin menfaat çatışması oluşturan konu müzakere edilirken toplantıda mevcut olup olamayacağı ve yasağın oy vermeyi kapsayıp kapsamadığı sorunları açıklığa kavuşturulacaktır. Yasağa aykırılık durumunda alınan kararın geçerli olup olmayacağı, bu soruya olumsuz yanıt verildiği takdirde ise bukez birincisi geçersizliğin türü ikincisi ise yasaklı üyelerin mevcut olduğu durumda menfaat çatışması teşkil eden konuda alınacak kararın geçersizliği sonucuna hem toplantı hem de karar nisabı açısından mı yoksa sadece karar nisabı bağlamında mı varılması gerektiği sorunları çalışmamızın diğer odak noktalarını teşkil edecektir. Nihayet yasağa aykırılık durumunda alınan yönetim kurulu kararına dayanılarak yapılan işlemin geçersiz olup olmayacağı incelenecektir. Bahsi geçen meseleler ele alınırken TTK m. 393 ile ilgili de lege ferenda önerilerde de bulunulacaktır.
In this study, the prohibition of participation in negotiations of the members of the board of directors of joint stock company will be analysed. Firstly, in the event that the member of the board of directors is a legal person, the question of whether the prohibition shall be applied in cases where the interests of the real person attending the meetings on behalf of the legal person (Art. 359.2 TCC) and his/her relatives listed under Art. 393.1 TCC conflict with the interests of the company. Subsequently, it will be evaluated whether the application of the prohibition in cases where the failure of the board member to participate in the negotiations is required by the rule of good faith is of a nature to include the personal interest within the company as well as the personal interest outside the company. It will also be clarified whether the member can be present at the meeting while the matter constituting a conflict of interest is being discussed and whether the prohibition covers voting. The other focal points of our study will be whether the decision taken in case of violation of the prohibition will be valid or not, and if this question is answered in the negative, firstly, the type of invalidity, and secondly, whether the invalidity of the decision to be taken on the matter constituting a conflict of interest in the presence of prohibited members should be concluded in terms of both meeting and decision quorum or only in the context of decision quorum. Finally, the invalidity of the transaction based on the board of directors’ decision taken in case of violation of the prohibition will be analysed. While addressing the aforementioned issues, de lege ferenda suggestions will also be made regarding Art. 393 TCC.