35. Türk Kardiyoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 3 - 06 Ekim 2019
Ventriküler ekstrasistollerin meydana geliş mekanizması
bilinsede etyolojisinde rol oynayan ve tetikleyen sebepler tam olarak ortaya
konulamamıştır. Ventriküler ekstrasistoller bazı hastalarda asemptomatik
seyretsede birçok hastada sıklığına ve kaynaklandığı bölgeye bağlı olarak
semptomatik seyredebilmektedir. Yapılan çalışmalarda uzun süre devam eden sık
VES’in yapısal kalp hastalığı olmadan sol ventrikül sistolik disfonksiyonuna
neden olabileceği gösterilmiştir.
Norepinefrinin aksiyon potansiyelinin faz-4 kısmında
tetiklenmiş aktivite ile ekstra atımlara neden olduğu in vitro çalışmalarda
gösterilmiştir. Fakat norepinefrinin bu etkisini gösteren insan çalışması
yapılmamıştır.
Aksiyon potansiyelinin faz 3 ve faz 4 aşamasında hücre
membranındaki dalgalanmalar eşik değeri aşarsa ekstra uyarı çıkmasına neden
olur. Daha önce yapılan bir çalışmada in
vitro ortamda ki miyositlere norepinefrin verilince aksiyon potansiyelinin faz
4’ünde ekstra uyarılar çıktığı gösterilmiştir. Bu çalışmanın planlanmasında
bazı insanların vücudunda endojen olarak fizyolojik miktardan daha fazla
katekolamin sentezlenebileceği ve bu fazla miktarda üretilen katekolaminlerin
VES’e neden olabileceği fikri etkili oldu.
Katekolaminlerin yarı ömürlerinin çok kısadır ve gün
içerisinde salınımları anlık olarak değişim göstermektedir. Bu nedenle fazla
katekolaminin salınımının tespiti için idrarda metanefrin ve normetanefrin
düzeylerine bakılmaktadır.
Çalışmaya Erciyes Üniversitesi Kardiyoloji kliniğine
başvuran hastalardan sık ventriküler ekstrasistolü olan 40 hasta çalışma
grubuna, 40 sağlıklı gönüllü kontrol grubu alındı. Hasta grubunda istatiksel
olarak kontrol grubuna göre idrar normetanefrin ve metanefrin düzeyi kontrol
grubuna göre istatiksel olarak anlamlı fark olduğu izlendi. (p<0,001). Hasta
grubunda idrar metanefrin ve
normetanefrin düzeyi ile ves sıklığı arasında pozitif yönlü orta dereceli
istatiksel olarak anlamlı korelasyon izlendi.