Multiple Skleroz’ da Sağlıklı Yaşam Sempozyumu, İzmir, Türkiye, 25 - 26 Mayıs 2019, ss.1
Multipl Skleroz Ayırıcı Tanısında Migrene Eşlik Eden Beyaz Cevher Lezyonları: Trombofilinin Rolü Var mı?
Multipl Skleroz(MS) ayrıcı tanısında günlük pratikte migrene bağlı hiperintens lezyonlar önemli bir yer tutmaktadır. Yakın zamanda yayınlanan bir çalışmada referans merkezlere yönlendirilen MS tanılı olguların yaklaşık beşte birinin yanlış tanı aldığı saptanmış, en sık migrene bağlı hiperintens lezyonların MS olarak değerlendirildiği bildirilmiştir(1). Migren hastalarında beyaz cevher hiperintensiteleri (BCH) sıklıkla saptanır. Bununla birlikte, migren hastalarında BCH’lerinin oluşum mekanizması ve klinik önemi belirsizliğini korumaktadır(2). Migren hastalarında, özellikle auralı tipte iskemik inme riskinin arttığı iyi bilinmektedir. Farklı çalışmalarda migren hastalarında farklı tiplerde trombofili tanımlanmıştır(3). Ancak beyaz cevher lezyonları ve trombofili bağlantısını araştıran çalışma yapılmamıştır.
Bu çalışmanın amacı MS polikliniğinde MS ön tansı ile yönlendirilen, migren ve BCH’leri olan hastalarda trombofili varlığını araştırmak ve BCH ile ilişkisini ortay koymaktır.
Çalışmaya Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi nöroloji AD, MS polikliniğine yönlendirilen, International Classification of Headache disorders (ICHD)-3 (β) kriterlerine göre migren tanısı konan BCH’leri olan 39 hasta dahil edildi. BCH sayısı FLAIR görüntülerinde sayıldı, yer ve dağılıma göre gruplandı. Barkhof ve arkadaşlarının tarif ettiği metodolojiyi takiben BCH dağılımına göre dört alt grup belirlendi. Bu alt gruplar jukstakortical, subkortikal / derin beyaz cevher, kallosal / subkallosal ve periventriküler idi. BCH'nin yerleri frontal, temporal, parietal, oksipital ve infratentoryal olarak tanımlandı. BCH sayısına dayanarak beş alt grup tanımlandı; 0, 1–3, 4–8, ≥9 ve konfluent. CBC, hs CRP, vWF antijen, fibrinojen, açlık lipid profili, açlık kan şekeri, homosistein, Protein C, Protein S, Antitrombin, APC, Prothrombin, Antifosfolipid antikor profili düzeyi değerlendirildi.
En sık BCH lokalizasyonu frontal lob olarak değerlendirildi. Infratentorial hiperintensiteler hiçbir olguda görülmedi. Subkortikal ve derin beyaz madde en yaygın dağılımdı, kallosal ve subkallosal lezyonlar çok nadirdi. BCH sayısı ve trombofili değerleri arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Ayrıca trombofili değerlerinde sağlıklı kontrollere kıyasla anlamlı farklılık saptanmadı.
Bu çalışmada BCH’leri olan migren hastalarında trombofili saptanmamıştır. Migren ile ilişkili BCH’leri daha önce tanımlanmış literatür ile uyumlu lokalizasyonlarda saptanmıştır. MS ayırıcı tanısında önemli yer tutan BCH’lerinin doğasının aydınlatılmasında ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.
Kaynaklar
1. Kaisey M, Solomon AJ, Luu M, Giesser BS, Sicotte NL. Incidence of multiple sclerosis misdiagnosis in referrals to two academic centers. Multiple sclerosis and related disorders. 2019;30:51-6.
2. Seneviratne U, Chong W, Billimoria PH. Brain white matter hyperintensities in migraine: clinical and radiological correlates. Clinical neurology and neurosurgery. 2013;115(7):1040-3.
3. Tietjen GE, Collins SA. Hypercoagulability and Migraine. Headache. 2018;58(1):173-83.