Gevher Nesibe 15. Uluslararası Sağlık Bilimleri Kongresi, Ankara, Türkiye, 28 - 30 Eylül 2025, ss.197-204, (Tam Metin Bildiri)
Bu çalışma, veteriner kardiyolojide ST2’nin klinik önemini ve güncel literatürünü derleyerek kalp hastalıklarının tanı, prognoz ve yönetimindeki katkılarını incelemeyi amaçlamaktadır. Günümüzde kedi ve köpeklerde kardiyak hastalıkların görülme sıklığı belirgin şekilde artmaktadır. Erken tanı ve prognoza yönelik değerlendirme, hasta yönetiminde kritik öneme sahiptir. Tanı ve prognoz açısından biyobelirteçler hızlı ve güvenilir bilgi sağlamaları nedeniyle giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bu alanda klinik pratikte en yaygın belirteçlerin başında natriüretik peptitler (BNP ve NT-proBNP) ile kardiyak troponin I (cTnI) gelmektedir. NT-proBNP ventriküler miyositlerden köken almakta olup artmış duvar gerilimi ve hacim yükü durumlarında dolaşıma salınmaktadır. cTnI ise kalp kasına özgü bir troponin alt birimi olup miyokardiyal hücre hasarı sırasında kana geçmektedir. NT-proBNP ve cTnI, kalp dışı faktörlerden etkilenebilir; bazı sistemik durumlarda spesifik olmayan şekilde yükselebilir ve erken dönemde değerleri normal veya hafif değişmiş olabilir. ST2, interlökin-1 reseptör ailesine ait bir proteindir ve membrana bağlı ST2L ile çözünür form sST2 olmak üzere iki ana formda bulunur. sST2, NT-proBNP ve cTnI’den farklı olarak fibrozis ve inflamasyon süreçlerini yansıtır. Bu özellikleri sayesinde sST2, özellikle erken ve kronik dönemde miyokardiyal yeniden yapılanmayı değerlendirmede potansiyel bir tamamlayıcı belirteç olarak önem kazanmaktadır. Veteriner literatürü hâlen sınırlıdır. Kedilerde yapılan çalışmalarda ST2 düzeyleri hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı farklılık göstermemiştir; köpeklerde ise ilerleyen hastalık evresine sahip olgularda ST2 düzeylerinin arttığı gözlemlenmiştir. Bu bulgular, ST2’nin potansiyel bir biyobelirteç olduğunu düşündürmekle birlikte, klinik değerinin netleştirilebilmesi için daha geniş ve uzun dönemli çalışmalara ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
This study aims to examine the clinical importance of ST2 in veterinary cardiology and review the current literature on its contributions to the diagnosis, prognosis, and management of heart diseases. At present, the incidence of cardiac diseases in cats and dogs is markedly increasing. Early diagnosis and prognostic evaluation are critically important in patient management. Biomarkers are increasingly used in this context because they provide rapid and reliable information. Among the most common biomarkers in clinical practice are natriuretic peptides (BNP and NT-proBNP) and cardiac troponin I (cTnI). NT-proBNP originates from ventricular myocytes and is released into circulation under conditions of increased wall stress and volume overload. cTnI is a troponin subunit specific to the heart muscle and enters the bloodstream during myocardial cell injury. NTproBNP and cTnI may be influenced by extracardiac factors; in some systemic conditions, they may rise nonspecifically, and in the early stages their values may remain normal or only slightly altered. ST2 is a protein belonging to the interleukin-1 receptor family and exists in two main forms: membrane-bound ST2L and soluble sST2. Unlike NT-proBNP and cTnI, sST2 reflects processes of fibrosis and inflammation. Owing to these properties, sST2 has emerged as a potential complementary biomarker, particularly for the assessment of myocardial remodeling in both early and chronic stages. Veterinary literature is still limited. In studies conducted in cats, ST2 levels did not show significant differences between patient and control groups, whereas in dogs, elevated ST2 levels have been observed in advanced stages of disease. These findings suggest that ST2 is a potential biomarker; however, larger, long-term studies are needed to clarify its clinical value.