TARİHÎ SÜREÇTE TÜRK ATASÖZLERİNDE OLUŞAN DEĞİŞİMLER


Kaya M.

Uluslararası Tarih, Kültür, Dil ve Sanat Bağlamında Bitlis Sempozyumu, Bitlis, Türkiye, 3 - 05 Mayıs 2023, ss.50-51

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Bitlis
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.50-51
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Atasözleri “insanoğlunun deneyimlerinden, bilgeliğinden ve benzetme gücünden kaynaklanan çoğunlukla bir tümce biçiminde oluşarak bir yargı anlatan, kimi zaman ölçü ve uyakla, söyleyiş açısından daha etkili olmaya yönelen sözlerdir” diye tanımlanmıştır. Bir dilde anlatılmak isteneni, en kısa ve etkili yoldan anlatmak için atasözlerinden yararlanılır. Atasözleri, insanın, dili kullanma yeteneğinin ne kadar ileri düzeyde olduğunun göstergeleri arasındadır. Yüzyıllar öncesinden temelleri atılmış ve nesilden nesle aktarılan bu sözler dilin ihtiyaç duyduğu anda başvurduğu hazır kalıplar olarak kullanılırlar. Türk dilinin tarihi ve çağdaş her bir lehçesi atasözleri açısından oldukça zengin bir birikime sahiptir. İnsanlar atasözlerini farklı kelimelerle ifade etmiştir. Türk dilinde de atasözleri pek çok şekilde adlandırılmıştır. Göktürk ve Uygur Türkçesinde “sav”, Hakaniye Türkçesinde “mesel”, Oğuz sahasında “mesel, durûb-ı emsâl, darb-ı mesel, atalar sözü, atasözü”, Saha (Yakut) Türkçesinde “xohono” Tobollarda “takmak”, Altay Tükçesinde ve Tuva Türkçesinde “ülgerocak”, Sagaylarda “takpak”, Kaşlarda, Kızıllarda, Koybollarda “söpsek”, Çuvaşlarda “comak, oranlama, samah”, Kazan Türkçesinde “eski söz”, Kırım Türkçesinde “kartlar sözü, hikmet”, Doğu Türkistan’dan Kırım’a uzanan sahada “makal”, Doğu Türkistan’da “tabma, ulular sözü”, Kerkük ağzında “darb-ı kelâm, emsal, cümle-i hikemiyye, deme, deyiş, eskiler sözü”, Anadolu ağızlarında “deyiş, ozanlama”. Türk dilinin tarihî dönemlerinde çok sayıda atasözü kayda geçirilmiştir. Bu tarihî süreçte, aynı atasözünün kelime farklılıklarına dayanan pekçok varyantı oluşmuştur. Eski Türkçeden günümüze kadar gelen süreçte atasözlerindeki bu değişimler Türk dilinin tarihî metinlerinde karşımıza çıkmaktadır. Örneğin günümüzde, Ö. Asım Aksoy’da “Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız, kavgasız) başım” şeklinde geçen atasözü farklı bir eserde “Azıcık akçem kavgasız başım / Azıcık aşın kavgasız başın / Azıcık işim kavgasız başım” olarak kullanılmıştır. Dîvânu Lügâti’t-Türk’te geçen “Atası açığ almıla yese oglınınğ tışı kamar (Babası ekşi elma yese oğlunun dişi kamaşır) / Atası anası açığ almıla yese oğlı kızı tışı kamar (Babası, annesi ekşi elma yese oğlunun, kızının dişi kamaşır)” atasözleri Türkiye Türkçesinde TDK çevrimiçi Atasözleri ve Deyimler Sözlüğünde “Baba koruk (erik) yer, oğlunun dişi kamaşır / Dede (dedesi) koruk yer, torununun dişi kamaşır” şeklinde aynı atasözlerinin varyantlarıyla karşılaşılır. Bu örneklerden yola çıkarak bu çalışmada, Tarihî süreçte Türk atasözlerinin oluşan varyantları, bu varyantlardaki değişimler verilerek incelenecektir. Atasözlerinde görülen bu değişimlerden hareketle değişime uğrayan kelimelerin kavram alanı üzerinde durulacaktır.

Proverbs are described as "the words that arise from the experiences, wisdom, and power of analogy of human beings, mainly in the form of a sentence and expressing a judgment, sometimes with measure and rhyme, tending to be more effective in terms of discourse. In a language, proverbs are used to express what is wanted to be explained most shortly and effectively. Proverbs are among the indicators of how advanced the human being's ability to use language is. These sayings, whose foundations were laid centuries ago and passed down from generation to generation, are used as ready-made patterns that the language uses when it needs them. Each dialect of the Turkish language, whether historical or contemporary, has a rich accumulation of proverbs. People have expressed proverbs with different words. In the Turkish language, proverbs are named in many ways. “sav” in Gokturk and Uyghur Turkish, “mesel” in Karakhan Turkish, “mesel, durûb-ı emsâl, darb-ı mesel, atalar sözü, atasözü” in Oghuz field, “xohono” in Sakha (Yakut) Turkish, “takmak” in Tobols, “ülgerocak” in Altaic and Tyva Turkish, “takpak” in Sagays, “söpsek” in Kas, Kyzyl, Koybol, “comak, oranlama, samah” in Chuvash, “eski söz” in Kazan Turkish, “kartlar sözü, hikmet” in Crimean Turkish, “makal” in the area extending from East Turkistan to Crimea, “tabma, ulular sözü” in East Turkistan, “darb-ı kelâm, emsal, cümle-i hikemiyye, deme, deyiş, eskiler sözü” in dialect of Kirkuk, “deyiş, ozanlama” in dialect of Anatolian. Many proverbs have been recorded in the historical periods of the Turkish language. Many variants of the same proverb have been formed based on word differences in this historical process. These changes in proverbs from Old Turkic to the present day can be seen in the historical texts of the Turkish language. For example, the proverb in Ömer Asım Aksoy's Dictionary of Proverbs today reads as “Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız, kavgasız) başım” is used in a different work as “Azıcık akçem kavgasız başım / Azıcık aşın kavgasız başın / Azıcık işim kavgasız başım”. The proverbs in Dîvânu Lugâti't-Turk “Atası açığ almıla yese oglınınğ tışı kamar (Babası ekşi elma yese oğlunun dişi kamaşır) / Atası anası açığ almıla yese oğlı kızı tışı kamar (Babası, annesi ekşi elma yese oğlunun, kızının dişi kamaşır)” in TDK online Dictionary of Proverbs and Idioms, variants of the same proverbs are encountered as “Baba koruk (erik) yer, oğlunun dişi kamaşır / Dede (dedesi) koruk yer, torununun dişi kamaşır”. Based on these examples, in this study, the variants of Turkish proverbs in the historical process will be examined by giving the changes in these variants. After analyzing these changes in proverbs, the conceptual field of the changed words will be emphasized.