Türk-İngiliz Münasebetlerinde Balta Limanı Örneği Olarak Mersin-Adana


Creative Commons License

Özdoğan A. C., Kartın C.

KARE : ULUSLARARASI KARŞILAŞTIRMALI EDEBIYAT TARIH VE DÜŞÜNCE DERGISI = KARE : INTERNATIONAL JOURNAL OF COMPARATIVE LITERATURE, HISTORY AND PHILOSOPHY, sa.17, ss.8-23, 2024 (Hakemli Dergi)

Özet

Türk-İngiliz ilişkileri Haçlı Seferlerine kadar uzanan uzun bir geçmişe sahiptir. Ancak Osmanlı döneminde ilişkilerin resmiyet kazanması William Halborne’un 1582 yılında Levant Company’nin temsilcisi olarak İstanbul’a gönderilmesi ve Osmanlı idarecileri tarafından elçi olarak tanınmasıyla başlamıştır. Bu dönemden bu çalışmanın ana konusu olan Balta Limanı Antlaşması’nın imzalanmasına kadar Türk-İngiliz ilişkileri karşılıklı olarak gelişmiştir. Napolyon Bonapart’ın 18. yüzyılın sonlarında Mısır’ı işgali, Osmanlı Devleti’nin zayıflamasını gün ışığına çıkaran önemli bir olaydır. Osmanlı Devleti, İngilizler ile ilişkisini güçlendirerek Napolyon’un Mısır’dan çıkarılmasında başarılı olsa da, işgal İstanbul ve Kahire arasında gerginliğe neden oldu. Bu dönemde Osmanlı Devleti, çeşitli savaşlara ve iç isyanlara uğraşırken, bu da İngilizler için vergisiz ticaret yapma fırsatı yaratmıştır. Osmanlı yöneticileri, İngilizlerle müzakereler yaptı. Ancak İngilizler, Osmanlı Devleti’nin Mısır’la olan ilişkilerini istismar ederek, özellikle de yed-vahit yöntemiyle ticari ayrıcalıklar elde etmeyi başardılar. Bu çalışma, antlaşmanın hükümlerini incelemekte ve İngiliz etkisinin Osmanlı Devleti üzerindeki, özellikle de bölgenin ticari bir koloniye dönüşmesindeki etkisini araştırmaktadır. Bu dönüşümü göstermek için Mersin/Adana örneği kullanılmıştır.