İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN ROMANINDA RUH İMGESİ


Creative Commons License

Akça H., Cömert S.

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, sa.59, ss.296-318, 2017 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Basım Tarihi: 2017
  • Dergi Adı: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Other Indexes
  • Sayfa Sayıları: ss.296-318
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN1 ROMANINDA RUH İMGESİ 

 

Bir kadının en yüce çağrısı (duası) bir erkeğe kendi öz’üne olan yolcuğunda rehberlik etmektir ki o erkek kaynak ile bir olabilsin. Bir erkeğin en yüce çağrısı (duası) bir kadını korumaktır ki o kadın bu dünyadaki yürüyüşünü (yaşamını) zarar görmeden tamamlayabilsin.                                                                Cherokee sözü          Öz Carl Gustav Jung’a göre her birey, kolektif bilinçdışında insanlığa ait ortak arketipler barındırır. Çünkü bilinçdışı sadece bastırılmış bireysel ögelerden oluşmaz; aynı zamanda ilksel/atasal tecrübeleri de içerir. Bireyin insan olarak varlığını sürdürmesine yardımcı olan arketipler, onların dış dünyayla ilişki kurmasında da başat rol oynarlar. Bu arketiplerin içerisinde Jung’un “ruh imgesi” olarak adlandırdığı anima ve animus arketipi özellikle bireyin karşı cinsle ilişkisini belirler. Jung, erkeğin içindeki dişil ögeye “anima”, kadının içindeki eril ögeye ise “animus” adını verir. Aslında bireyin erkek veya kadın olmasına bakılmaksızın, kişi bir bütündür ve kendi içinde eril ve dişil tarafları vardır. Bireyin içsel dengesini sağlayan ve cinsiyet olarak değerlendirmemizin doğru olmadığı bu öge, kişilik gelişimimizi tamamlamamıza yardımcı olur. Karşı cinsle kurduğumuz ilişkinin kalitesini belirleyen ruh imgesi, kişilik bütünlüğü için gerekli olan yüzleşmeyi de beraberinde getirir. Şayet birey, ruh imgesiyle yüzleşmezse kadın ve erkeğin sağlıklı bir ilişki kurması söz konusu olamaz. Bu sebeple kişi, bireyselleşme sürecini tamamlayamaz. Bireyin bu süreçte ruh imgesini kabullenerek içsel kutupluluğunu dengelemesi ve karşı cinsiyle kaynaşarak bütün hale gelmesi sonucunda “dengeli bir kişilik” oluşumu meydana gelebilir. Söz konusu olan bu çalışmada Sabahattin Ali’nin İçimizdeki Şeytan adlı romanının şahıs kadrosunda yer alan kişiler ruh imgeleri açısından değerlendirilmiş, onların karşı cinsle kurdukları ilişkilerde yaşadıkları sıkıntılar, mutsuzluklar, olumsuzluklar ve çatışmaların sebebi açıklanmaya çalışılmıştır. Romanın şahıs kadrosunun bütünü, çalışmaya dâhil edilmemiş; sadece ruh imgeleri konusunda hüküm verebileceğimiz şahıslar seçilmiştir. Söz konusu romandaki şahısların iç dünyaları irdelenerek kişilik gelişimleri takip edilmiş ve romandan seçilmiş kişilerin karşı cinsle yaşadıkları sorunlarının, zamanla beraberinde topluma uyum sorununu getirdiği görülmüştür.     Anahtar kelimeler: Carl Gustav Jung, İçimizdeki Şeytan, Ruh imgesi