Kemik Eklem 2021 Çevrim İçi Kongresi, Kayseri, Türkiye, 1 - 04 Nisan 2021, ss.89
Amaç: Çocukluk çağı osteoid osteomalarında görüntüleme bulgularının ve tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesi
Yöntem: 2013-2021 yılları arasında, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Bölümünde görüntülemesi yapılan
ve osteoid osteoma tanısı alan çocuk hastaların kemik lezyonlarına ait görüntüler, PACS adı verilen görüntüleme
arşivinden retrospektif olarak taranarak değerlendirmeye alınmıştır. Hastaya ait tedavi bilgileri ve varsa patoloji
raporları, hastane sistem kayıtlarından elde olunmuştur. Hastaların yaş-cinsiyet dağılımı, lezyonun tuttuğu
kemik, lezyonun kemikte yerleştiği bölge (korteks, medulla, subperiosteal, endosteal alan), nidus uzun çapı,
nidusta kalsifikasyon varlığı, tanıda kullanılan görüntüleme yöntemi, tanı koydurucu radyolojik bulgular (kortikal
kalınlaşma ve skleroz varlığı, kemik iliği ödemi), tedavide tercih edilen yöntemler açısından değerlendirme
yapılmıştır.
Bulgular: Çalışmaya 42 hasta dahil edilmiş olup hastaların yaş aralığı 4-18 arasındaydı. 10 yaş altında 4 hasta
bulunmaktaydı. Hastaların 2/3’ü erkekti. En sık rastlanan şikayet, ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığıydı. En sık tutulan
kemik, femur (22 olguda) olup bunu tibia (14 olguda), humerus (2 olguda), talus (2 olguda), kalkaneus (1 olguda)
ve patella (1 olguda) takip etmekteydi. Uzun kemiklerde en sık diafiz ve metafizodiafizer bölge tutulmuştu. 1
hastada tibia epifizi tutulmuştu. Lezyonlar sıklıkla kortekse yerleşmiş olmakla birlikte, subperiosteal (4 olguda),
endosteal (1 olguda), medüller (1 olguda) yerleşim de izlendi. Lezyon niduslarının kemiğin korteksine paralel
uzun aksı 2-38 mm arasında değişmekte idi. Nidusta kalsifikasyon 36 olguda izlenirken, 6 olguda izlenmedi. Tüm
olgularda tanı koymak veya röntgen sonrası tanıyı doğrulamak için Bilgisayarlı Tomografi (BT) kullanılmıştı. 17
olguda görüntülemeye Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG) de dahil edilmişti. Kortikal skleroz ve kalınlaşma
39 olguda belirgin olarak izlenirken, 3 olguda (talus, kalkaneus ve tibia epifiz yerleşimli lezyonlar) minimaldi veya
izlenmemekteydi. MRG’si olan olguların tamamında, lezyon çevresinde kemik iliği ödemi izlendi. Femur boynunda
(intraartiküler) yerleşimli 4 lezyonda, kalça ekleminde effüzyon artımı izlenirken, talokalkaneal ekleme komşu bir
kalkaneus lezyonunda talokalkaneal eklemde effüzyon artımı izlendi. 37 olgunun hastanemizde tedavisi yapılmış
olup, 26 olgunun tedavisinde, BT eşliğinde perkütan radyofrekans (RF) ablasyon kullanılırken, 10 hastada cerrahi
rezeksiyon tercih edilmişti. 1 hastada cerrahi rezeksiyon sonrası şikayetlerin devam etmesi üzerine RF ablasyon
yapılmıştı.
Sonuç: Çocukluk yaş grubu osteoid osteomaları, tipik tutulum yerleri ve özelliklerinin yanında atipik tutulumlar
da gösterebilmektedir. Eklem içi ve ekleme yakın yerleşimli lezyonlar, eklemde effüzyon artımı ile bulgu
verebilmektedir. Röntgen ve BT, osteoid osteoma tanısında en çok tercih edilen görüntüleme modaliteleridir.
Olguların tedavisinde RF ablasyon ve cerrahi rezeksiyon yapılabilmekle birlikte, son yıllarda özellikle RF ablasyon
tercih edilmektedir.
Anahtar Kelimeler: çocuk, görüntüleme, osteoid osteoma, radyofrekans ablasyon