15. Uluslararası Çin'den Adriyatik'e Türk Dünyası Bilimsel Araştırmalar Kongresi, Baku, Azerbaijan, 7 - 08 January 2024, pp.1-2
Depending upon its geopolitical location, Azerbaijani
territories have been not only a centre of attraction for great powers, but
also displayed a kind of battlefield for clash of conflicts among these powers.
Therefore, the autochthon Turkish people under Turkish Khanates in the
territories had to deal with the most tragic consequences of that the tension
risen in the South Caucasus in the 18th century, when the Russian Empire
engaged in the struggle between the Ottoman-Safavid/Afshar/Qajar Iranian states
since 16th century. The Turkish khanates were the first political entities to
confront the Russian armies in the South Caucasus. Consequently, the first to
inaugurate Russia’s urgent need for expansion in terms of a conscious “urge to
the sea,” a desire for “warm water ports,” Emperor Peter the 1st (the Great)
succeeded in Russia’s domination over the Azerbaijani lands. However, Russia’s
first domination over the territories was superficial and also not permanent,
the region retained its permanent importance among the Russia’s long term
foreign policy goals, until the most favourable conditions emerged. As a matter
of fact, the permanent dominance of the Russian Empire in the region realised
with the legal texts (The Treaties of Gulistan (1813) and Turkmenchay (1828)
signed by the parties, soon after Russia’s decisively intervention on the South
Caucasus, concluded with annexation of Georgian lands (namely The Kingdom of
Kartli-Kakheti) in 1801, were directly related the political future of the
Turkish khanates. After that the treaties had been signed, the strategies
Peterburg government adopted to extend its military dominance over the Turkish
khanates to political, administrative, financial and cultural areas, are
subsequently transformed into the root causes of the current problems that the
Republic of Azerbaijan challenged by. The Karabakh Conflict is one of the most
important problems among those. The foundation of an artificial Armenia on
Turkish territory and the change in the demographic structure of the region
against the Turks over the years, as a result of the regional strategies that
Russia initiated in Tzarist era, and somehow continued in Soviet period are the
most important factors made Karabakh, one of the crises, disrupting the
regional stability. Within the framework of these historical reasons and
contexts, this paper, it is planned to examine the underlying reasons of the
Karabakh issue and Russia’s policies towards the region in both the imperial and
Soviet Union eras.
Azerbaycan, tarihsel olarak jeopolitik konumu itibarıyla hem
büyük güçler açısından cazibe merkezi hem de bu güçlerin çatışan çıkarlarına
bağlı olarak bir çatışma merkezi haline gelmiştir. 16. yüzyılda başlayan
Osmanlı-Safevi/Afşar/Kaçar İran devletleri arasındaki mücadeleye 18. yüzyıldan
itibaren kuzeyden Rusya İmparatorluğu’nun da dahil olması; Güney Kafkasya’da
tansiyonu yükseltirken, bunun en acı sonuçlarıyla bölgenin Türk Hanlıkları
idaresindeki otokton Türk nüfusu karşılaştı. Güney Kafkasya’da Rus ordularıyla
karşı karşıya kalan ilk siyasi teşekküller Türk hanlıkları oldu. Bu karşılaşma
neticesinde “Sıcak denizlere inme” hedefini Rus dış politikasının vazgeçilmez
bir prensibi haline getiren I. Petro, Azerbaycan toprakları üzerinde hakimiyet
kurmayı başardı. Bu yüzeysel hakimiyet süreci kalıcı olmamışsa da bölge,
Rusya’nın hedeflerindeki kalıcı yerini uygun şartlar oluşana kadar korudu.
Nitekim 1801’de Gürcistan topraklarının (Kartli-Kaheti Krallığı) ilhakı ile bu sefer
Güney Kafkasya’ya kararlı bir şekilde nüfuz eden Rusya İmparatorluğu’nun
bölgedeki hakimiyetini kalıcı kılan hukuki metinler (1813 Gülistan ve 1828
Türkmençay anlaşmaları), doğrudan Türk hanlıklarının siyasi geleceğiyle
ilgiliydi. Bu antlaşmaların ardından Petersburg hükümetinin izlediği Türk
hanlıkları üzerindeki askeri hakimiyetini siyasi, idari, mali ve kültürel
alanlara taşımaya yönelik stratejileri ise günümüzde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin
çözmesi gereken güncel sorunların temel nedenleri halini almıştır. Bunların
arasında en önemlilerin birisi de Karabağ meselesidir. Rusya’nın imparatorluk
yıllarından itibaren başlattığı ve Sovyetler Birliği döneminde bir şekilde sürdürdüğü
bölgesel stratejilerin bir neticesi olarak Türk toprakları üzerinde suni bir
Ermenistan’ın ortaya çıkması ve bölgedeki demografik yapının yıllar içerisinde
Türkler aleyhine değişim göstermesi, Karabağ’ın bölgede istikrarı bozan kriz
noktalarından birine dönüşmesine neden oldu. Bu tarihsel nedenler ve bağlamlar
çerçevesinde bu çalışmada, Karabağ meselesinin temelinde yatan sebepler Rusya’nın
imparatorluk ve Sovyetler Birliği dönemlerinde bölgeye yönelik politikalarının
incelenmesi planlanmıştır.