IDIL SANAT VE DIL DERGISI, cilt.8, sa.60, ss.951-963, 2019 (Hakemli Dergi)
Bu araştırma Patricia Piccinini’nin yaratık olarak tanımladığı figürlerini, monstre olgusu bağlamında ele alır. Batı dillerinde Monstre kelimesi çoklu anlam içermektedir. Dolayısıyla bu araştırmada bir olgu olarak monstre’nin anlamlarına dahil olan, canavar, ucube, hilkat garibesi gibi sözcükler tarihsel olarak değişen anlamlarıyla ele alınmıştır. Bu izlekte araştırma monstre olgusunun mitsel arketiplerinin oluştuğu antik Yunan’dan, keşifler çağında egzotik nesnelere dönüşen insan ucubelere, teratolojinin alanına dahil olan ucube insanların bilimin ve halkın dikizci bakışına sunulduğu insanat bahçelerine uzanan geniş bir dönemi kapsar. Bu tarihsel sürecin incelenmesinin ardından monstre olgusuna dahil olan üç canavarla karşılaşılır. Bunların ilki doğuştan şekil bozukluğuna sahip ucubeler, ikincisi ırksal farka dayalı olarak canavarlaştırılan toplumlar ve üçüncü olarak hayvan-insan karıştırılarak kurgulanan canavar imgesidir. Bu bağlamda karşılaşılan canavarların Patricia Piccinini’nin yaratıklarına nasıl yansıdığı üzerinden tartışma başlatılır. Sanatçının üretimlerinden seçilen örneklerle monstre olgusu göstergebilim üzerinden eleştirel bağlamda ele alınır. Araştırmanın sonucunda bu yaratıkların sanatçının kendi zamanına ait mitsel bağlamda oluşturulan efsanevi karakterler olarak kurgulandığı görülmüştür. Bu yaratıklar teratolojinin alanına giren bir ucubenin gerçek anlamda temsili olmasa da, kurgu aşamasında ucube bedenden referans aldığı açıkça görülmüştür. Sanat alanına ait yanıyla da teşhir nesnelerine monstre bağlamında göndermesi olan bu yaratıklar hayvan-insan özellikleri karıştırılarak üretilmiş imgesel canavarlara denk gelir. Bu yaratıklar hayvanlar adına söz söyleyen bir bağlamda üretilmiştir dolayısıyla da hayvanı temsil eder ve hayvanın gösterenidir.
Anahtar Kelimeler: Monstre, canavar, ucube, hiperrealist heykel, Patricia Piccinini