Havalandırma Standartlarının Türkiye'ye Uyarlanması: Uluslararası Deneyimler ve Gelecek Yönelimleri


Yağmur T., Sevindik S.

Lisansüstü Araştırmalar Sempozyumu I, İstanbul, Türkiye, 9 - 10 Mayıs 2024, ss.21

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.21
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Havalandırma sistemlerinin temel amacı, kullanıcı odaklı sağlıklı, konforlu ve verimli ortamlar yaratmaktır. Bu hedefe ulaşmak için kurala ve performansa dayalı gereklilikler, havalandırma standartlarının gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye'de spesifik bir havalandırma yönetmeliğinin eksikliği, bu alanda önemli bir boşluk yaratmakta ve geliştirilmesi gereken bir alanı işaret etmektedir. Bu boşluğun doldurulması, yeni yapıların asgari şartları karşılamasını ve mevcut yapıların yenilenerek yaşam standartlarının artırılmasını sağlayacaktır.

Havalandırma tasarımında dikkate alınması gereken temel unsurlar; temiz hava miktarı, iç mekân CO2 seviyeleri, diğer kirleticiler, COVID-19 etkisi ve enerji tüketimidir. Temiz hava miktarı, yapıların kendi koşulları, toksisite yaratmama ve kabul edilebilir ortam şartlarını oluşturma hedeflerine bağlı olarak belirlenir. İç mekân CO2 seviyeleri, sağlıklı ve konforlu bir ortamın sağlanmasında kritik bir faktördür; CO2, monitörler aracılığıyla ölçülebilmekte ve yarattığı rahatsızlık hissi ile tespit edilebilmektedir. Organik ve inorganik kirleticiler, partikül maddeler ve diğer iç ortam hava kirleticileri gibi çeşitli kirleticilerin sağlık üzerindeki etkileri bilinmektedir ve bunların kontrolü havalandırma tasarımında önemli bir rol oynamaktadır. COVID-19 virüsü, hava yoluyla hızla bulaşabilen bir virüs olup, kapalı mekânlarda yayılma riski yüksektir. Bu bağlamda, doğru tasarlanmış ve sürdürülebilir havalandırma sistemleri, virüsün yayılma riskini azaltmada kritik bir öneme sahiptir. Enerji tüketimi, günümüzün en önemli kısıtlayıcı faktörlerinden biridir ve havalandırma tasarımlarının enerji verimliliği ile uyumlu olması gerekmektedir. Ekonomik teknoloji üretimi ve geneli hedefleyen çözümler, uygulamaları kolaylaştıracaktır. Bu bağlamda, farklı ülkelerin havalandırma yönetmeliklerinin karşılaştırılması, Türkiye için uygun bir model oluşturulmasına yardımcı olabilir.

Bu çalışma, Kanada-Ontario, Çin-Hong Kong, Avrupa Birliği ve İngiltere'ye ait yönetmelikleri 5 kategoride incelemekte, (1) temiz hava miktarı, (2) iç mekân CO2 miktarı, (3) diğer iç ortam kirleticileri, (4) COVID-19 etkisi, (5) enerji tüketimi ve 50 alt kritere göre değerlendirmektedir. Avrupa Birliği yönetmeliği, enerji verimliliği, tasarım kriterleri, yapı konumu ve işlevi gibi birçok kriteri kapsamaktadır ve bu açıdan en kapsamlı yönetmelik olarak öne çıkmaktadır. İngiltere yönetmeliği, özellikle iç hava kalitesi ve bakım güvenliği gereklilikleri konularında detaylıdır. Kanada-Ontario yönetmeliği, enerji hesaplaması ve ticari pişirme ekipmanlarının havalandırması gibi spesifik konulara odaklanmıştır. Çin-Hong Kong yönetmeliği ise daha sınırlı kapsamda olup, temel sistem tipleri ve odalardaki insan yoğunluğu gibi kriterlere yer vermemektedir. Bu yönetmeliklerin detaylı bir şekilde incelenmesi, Türkiye'de havalandırma standartlarının oluşturulmasında yol gösterici olacaktır. Her yönetmeliğin farklı kriterleri ve uygulama yöntemleri, Türkiye için en uygun çözümlerin belirlenmesine katkı sağlayacaktır. Örneğin, Avrupa Birliği yönetmeliği, kapsamlı kriter seti ile enerji verimliliği ve iç hava kalitesi sağlama açısından örnek teşkil ederken, İngiltere yönetmeliği, özellikle ofis ve ticari binalarda iç hava kalitesinin iyileştirilmesi için detaylı kılavuzlar sunmaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye'nin kendi coğrafi koşullarına uygun, net sınırları olan bir havalandırma yönetmeliği geliştirmesi, refah seviyesini artıracak, tasarımları geliştirecek, enerji verimliliğini ve iç hava kalitesini sağlayacak ve COVID-19 gibi hava yoluyla bulaşma riski olan hastalıkların oranlarını azaltacaktır. Bu yönetmeliklerin uygulanması, hem yeni yapıların daha sağlıklı ve verimli olmasını sağlayacak hem de mevcut yapıların yenilenmesi sürecinde önemli bir rehber olacaktır. Bu sayede, Türkiye'deki havalandırma standartları uluslararası düzeye çıkarılarak, toplumsal sağlık ve konfor seviyesinin yükseltilmesi mümkün olacaktır.