S.D.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi,, sa.19, ss.1-24, 2009 (Hakemli Dergi)
Hanedan hukuku ilk kez 1913’te yazılı hale getirilmişti ama ayrıntılı bir şekilde düzenlenerek yürürlüğe konulması daha sonra oldu. 7 Şubat 1922’de yürürlüğe giren Hanedan-ı Âl-i Osman Umuru Hakkında Kararname hanedan hukukunu birincisinden çok daha detaylı olarak ele aldı. Kararnamenin içeriği kadar hazırlanması sürecinde yaşananlar ilgi çekiciydi. Hazırlanma usulü, zamanlama ve içerik konusunda şehzadelerle padişah arasında sürtüşme yaşandı. Yine içeriğin hazırlanması sırasında komisyonda bir kısım kritik konulara çözüm getirmek kolay olmadı. Özellikle Hazine-i Hassa malları, hanedanın ve bilhassa padişahların mirasının nelerden ibaret olduğu tartışıldı. Emlak-ı hakaniye ve emlak-ı şahsiye ayrımı bahsinde II. Abdülhamit’in mirası meselesi varislerin lehine olacak şekilde çözüme kavuşturuldu. Kararnamede mal ve mülke ait hususların yanında hanedan üyelerini doğumdan ölüme kadar ilgilendiren her tür mesele ele alındı. Doğumun tescili, evlenme-boşanma usulleri, vesayet, eğitim-öğretim gibi daha birçok konu ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Kararnamenin resmen ve fiilen işgal edilmiş Osmanlı başkenti İstanbul’da çıkarılmış olması dikkat çekici bir konudur. İşgalin kalıcılığı, devletin veya hanedanın sona ermesi gibi bir düşünce kararnameye yansımamıştı. Yine de hanedanın mal-mülk ve miras gibi meselelerinin öncelikli olarak ele alınması, belgelere yansımayan bir endişeyi dile getirmektedir. Makalede son dönem hanedan hukuku öncelikli olarak arşiv belgelerinin ışığı altında ele alınarak incelenmiş, bu konudaki boşluk giderilmeye çalışılmıştır.