Felsefe, bilim ve sanat arasındaki karmaşık ilişki, yüzyıllardır bilimsel inceleme ve tartışmaların konusu olmuştur. Sanatsal evrimin ayrılmaz bir parçası olan felsefe, sanatsal ifade üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Sanatçılar, felsefi kavramları eserlerine yansıtarak dünyaya ve insanlığa dair perspektiflerini iletmekte kullanmışlardır. Aynı şekilde, bilim de sanatsal ifade üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuş, sanatçıları yenilikçi formlar ve teknikler denemeye teşvik etmiştir. Günümüzde, çağdaş sanatta felsefe ile bilim arasındaki sınırlar giderek belirsizleşmiştir ve birçok sanatçı, bu disiplinler arasındaki kesişimi keşfetmektedir. Makale, on beş uluslararası tanınmış çağdaş görsel sanatçının eserlerini inceleyerek, felsefi ve bilimsel kavramları nasıl entegre ettiklerini anlamayı hedeflemektedir. Bu amaç doğrultusunda, nitel analiz, literatür taraması, sanatçı beyanları, röportajlar ve eleştirel alımlar gibi yöntemler kullanılmaktadır. Araştırmanın sonucunda, felsefe, bilim ve sanat arasındaki karmaşık etkileşimin derinlemesine anlaşılması ve bu disiplinlerin birleşiminin nasıl gerçekleştiğinin açıklığa kavuşturulması amaçlanmıştır. Olafur Eliasson, Anicka Yi, M.C. Escher, James Turrell, Richard Serra, Mark Dion, Yves Klein, Robert Rauschenberg, Yayoi Kusama, Ana Mendieta, Damien Hirst, William Kentridge, Ai Weiwei, Jenny Holzer, Gerhard Richter, Patricia Piccinini, Kara Walker, Dorothy Cross, John Gerrard ve Christine Borland gibi sanatçılar, felsefi ve bilimsel kavramları sanatsal çabalarına kusursuz bir şekilde entegre ederek bu birleşimi örneklemektedir. Algı, gerçeklik, ekoloji, kimlik, matematik ve diğer alanlar gibi çeşitli alanları keşfederek, zihinsel düşünme ve etkileyici duyusal deneyimlere zemin hazırlayan çok disiplinli bir yaklaşım benimserler. Felsefe ve bilimin uyumlu bir şekilde birleştirilmesiyle, bu sanatçılar kurumsallaşmış kurallara meydan okuyarak dünyanın genel anlamda anlayışını genişletip ve zenginleştirmişler.