Akademik Veri Yönetim Sistemi
17th Turkish Orthodontic Society International Virtual Symposium, İstanbul, Türkiye, 28 - 29 Kasım 2021, ss.63
Amaç: Maksiller ilerletme cerrahisi ile tedavi edilen hastaların yumuşak dokularında meydana gelen değişimlerin Arnett’in gerçek dikey çizgisi (true vertical line-TVL) kullanılarak değerlendirilmesidir.
Gereç-Yöntem: Çalışmaya 5 erkek (yaş ort.: 22,61±4,44 yıl), 7 kadın (yaş ort.:21,48±2,13 yıl) toplam 12 hasta (yaş ort.: 21,95± 3,02 yıl) dahil edilmiştir. Hastalara, tek parçalı Le-Fort I osteotomi ile vertikal yönde bir hareket verilmeksizin maksiller ilerletme cerrahisi uygulanmıştır. Cerrahi ilerletme miktarı (5,37±1,08 mm) ameliyattan önce ve en az 6 ay sonra alınan sefalometrik röntgenler üzerinden Dolphin yazılımı (2D, versiyon 11.95) kullanılarak ölçülmüştür. Hastaların üç boyutlu (3D) kayıtları 3dMD cihazı ile elde edilmiş ve çalışmada kullanılan 13 doğrusal, 2 açısal ölçüm 3dMD vultus programı ile incelenmiştir. Verilerin istatistiksel analizi SPSS programı kullanılarak ‘Paired samples-t testi’ ve ‘Pearson korelasyon katsayısı’ ile gerçekleştirilmiştir. İstatistiksel anlamlılık değeri p<0,05 olarak kabul edilmiştir.
Bulgular: Maksiller ilerletme cerrahisi sonrası yumuşak doku A açısının anlamlı şekilde arttığı (p<0,05), pronasale, nasal base, subnasale, yumuşak doku A noktası, üst dudağın en ön noktası ve stomion’un TVL’ye göre anlamlı şekilde daha önde konumlandığı (p<0,05) belirlenmiştir. Alt dudağa ait noktalarda anlamlı bir değişiklik gözlenmemiştir (p>0,05). Üst çenenin öne alınma miktarı ile meydana gelen değişimler arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir (p>0,05).
Sonuç: Yalnızca maksiller ilerletme cerrahisi ile alt yüzün özellikle üst kısmındaki yumuşak dokuların burun ve çene ucuna göre belirgin hale geldiği; ancak sert doku ilerletme miktarını bire bir takip etmediği belirlenmiştir.
Aim: Evaluate the changes in the soft tissues of patients treated with maxillary advancement surgery using Arnett’s true vertical line (TVL).
Materials-Methods: A total of 12 patients (mean age: 21.95± 3.02 years), five men (mean age: 22.61±4.44 years), seven women (mean age: 21.48±2.13 years) were included in the study. Maxillary advancement surgery was performed on the patients with a one-piece Le-Fort I osteotomy without any vertical movement. The amount of surgical advancement (5.37±1.08 mm) was measured using Dolphin software (2D, version 11.95) on cephalometric radiographs taken before and at least six months after surgery. The patients’ three-dimensional (3D) records were obtained with the 3dMD device, and 13 linear and two angular measurements used in the study were examined with the 3dMD vultus program. Statistical analysis of the data was carried out using the SPSS program with the ‘Paired samples-t test’ and the ‘Pearson correlation coefficient. Statistical significance value was accepted as p<0.05.
Results: After maxillary advancement surgery, it was determined that the soft tissue A angle increased significantly (p<0.05); pronasale, nasal base, subnasale, soft tissue A point, the most anterior point of the upper lip, and stomion were located significantly ahead of the TVL (p<0.05). No significant change was observed in the points of the lower lip (p>0.05). There was no significant relationship between the amount of maxillary protrusion and the changes (p>0.05).
Conclusion: With only maxillary advancement surgery, the soft tissues of the lower face, especially the upper part, became more prominent compared to the tip of the nose and chin; however, it was determined that it did not follow the amount of hard tissue advancement strictly.