Uluslararası Eğitim ve Bilim Kongresi, Antalya, Türkiye, 27 - 30 Ekim 2022, ss.1-2
Milli
Eğitim Bakanlığı’na bağlı bilim ve sanat merkezlerinde sanat veya genel yetenek
anlamında özel yetenekli çocuklara yönelik öğretim destekleri verilmektedir.
Ancak her okulda karşılaşıldığı gibi bilim ve sanat merkezlerinde de farklı
özel gereksinimlere sahip öğrenciler de bulunabilmektedir. Özel yeteneğine ek olarak
sahip oldukları bu farklılıklar dolayısıyla bu öğrenciler iki kere farklı
olarak adlandırılmaktadır. Özel yetenekli öğrencilerin bu farklılıklarının
öğretmenler tarafından farkında olunması ve bu ihtiyaçlarına göre eğitim
almaları önem arz etmektedir. Özel yetenekli çocuklar, her çocukta aynı
olmaksızın, depresyona yatkınlık, kurallara karşı aşırı direnç gibi özelliklere
sahiptirler. Bunun yanında öğrenme güçlüklerine de yatkındırlar. Özel yetenekli
çocuklarda en sık görülen öğrenme güçlüklerinden biri de dikkat eksikliği ve
hiperaktivite bozukluğudur. Özel yetenekli bireylerin sahip olduğu özellikler
ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) yaşayan bireylerin sahip
olduğu özelliklerin benzerlik göstermesi de durumu karmaşık hale getirmektedir.
Çünkü sadece özel yetenekli ya da sadece DEHB’li bir bireyin ihtiyaçlarıyla
ikisini de bünyesinde taşıyan bireylerin ihtiyaçları birbirinden farklılık
göstermektedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu problemi yaşayan
öğrencilerin özelliklerine bakıldığında; aşırı konuşma, diğer bireylerin sözünü
kesme, koşma, komutları takip edememe, zihin aktivitesi gerektiren işlerden kaçma
gibi okul hayatını zorlaştıracak davranışlar gözlemlenmektedir. Hem özel
yetenekli olan hem de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu problemi
yaşayan bireylerde ise rutin görevleri reddetme, uygunsuz şakalara yatkınlık,
konular arası geçişe uyum sağlayamama, otoriteyi reddetme ve inatçılık gibi
davranışların olduğu görülmektedir. İki kere farklı bireyler belirtilen özelliklerden
dolayı yönlendirilmeye daha çok ihtiyaç duymaktadırlar. Bu yönlendirmede en
büyük pay ise öğretmenlere düşmektedir. Bu bağlamda araştırmanın amacı bilim ve
sanat merkezi öğretmenlerinin iki kere farklı öğrencilere yönelik yaklaşım ve
uygulamalarını ortaya koymaktır. Araştırmanın
çalışma grubunu Kayseri Çetin Şen Bilim ve Sanat Merkezi’nde görev yapmakta olan
farklı branşlardan 20 öğretmen oluşturmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden
fenomenolojinin kullanıldığı bu araştırmada veriler yarı yapılandırılmış
görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Veriler nitel veri analiz
tekniklerinden biri olan betimsel analiz ile çözümlenmiştir. Araştırma
sonucunda genel anlamda bireysel farklılıklar ile ilgili bilgi ve tecrübe
sahibi olan öğretmenlerin, iki kere farklı öğrenciler ile ilgili eğitim
eksikliği yaşadıkları ve bundan kaynaklı onlarla çalışma konusunda yeterli olamadıkları
ve ayrıca kendilerini bu konuda çok yeterli hissetmedikleri sonucuna
varılmıştır. Bu noktada, rehber öğretmen eksikliğinin, sorumlu olunan öğrenci
sayılarının fazlalığının, ders saatlerinin azlığının, bilim ve sanat
merkezlerini çeşitli yetersizliklerinin olumsuz etkileri üzerinde durulmuştur.
Katılımcılar kendilerini yeterli hissettikleri noktaların ise sınıf mevcudunun
azlığına ve esnek öğretim sürecine bağlı olarak farklılaştırılmış eğitim
uygulamaları olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı tarafından
2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı
kapsamında 1919B012003934 başvuru
numarasıyla desteklenmiştir.