Medya, Habercilik Alanı ve Sosyal Sermaye İlişkisi: Tocqueville, Putnam ve Bourdieu Bağlamında Kuramsal Bir İnceleme


Creative Commons License

Biçer A., Koçer M.

İletişim Bilimlerinde Son Yaklaşımlar, Prof. Dr. Ulaş Başar GEZGİN, Editör, Özgür Yayınları, Gaziantep, ss.23-42, 2023

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2023
  • Yayınevi: Özgür Yayınları
  • Basıldığı Şehir: Gaziantep
  • Sayfa Sayıları: ss.23-42
  • Editörler: Prof. Dr. Ulaş Başar GEZGİN, Editör
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Medya ve habercilik alanı sosyolojik açıdan diğer toplumsal yapı ve aktörlerle dinamik bir ilişki içindedir. Bu ilişkinin makro ya da mikro düzlemlerde sosyal sermaye yaklaşımı perspektifiyle ele alınması mümkündür. Sosyal sermayenin, aktörlerin iletişim ağlarına gömülü potansiyel kaynaklar olarak bireysel ya da güven düzeyi gibi toplumu bir arada tutan bir harç olarak toplumsal yorumları  bulunmaktadır.  Hangi  bakış  açısıyla  ele  alınırsa  alınsın,  sosyal sermaye yaklaşımının iletişim, medya ve habercilik alanlarıyla doğrudan ve karşılıklı bir ilişkisi bulunmaktadır. Önemli kuramcılar bahsedilen ilişkileri incelemektedir. Çalışmada, konuyla ilgili kuramcılardan Tocqueville, Putnam ve Bourdieu’nun değerlendirmeleri ekseninde medya ve habercilik alanı ile sosyal sermaye yaklaşımı arasındaki bağlantı noktalarının ortaya çıkartılması amaçlanmıştır.  İlk  olarak  Tocqueville’in  Amerika’da  Demokrasi  eserinde sivil toplum ve basın ilişkisi üzerine yaptığı değerlendirmeler bağlamında konu ele alınmıştır. Ardından Robert Putnam’ın iletişim kuramcısı George Gerbner’in de çalışmaları doğrultusunda özellikle televizyon izleyiciliği ve sosyal sermayeye etkileri bağlamında ortaya koyduğu perspektif incelenmiştir. Üçüncü olarak Pierre Bourdieu’nın ‘gazetecilik ve medya alanı’ düşüncesi ile kendine has sermaye yaklaşımı arasındaki bağlantılar üzerinden konuyla ilgili  bir  ilişkilendirme  yapılmıştır.  Üç  kuramcının  görüşleri  çerçevesinde şu sonuçlara ulaşılmıştır: 1) Medya toplumdaki sivil ve siyasal bileşenlerin diyalog kurmasını sağlayarak sosyal sermayeye katkı sağlayabilir. 2) Medya ve gazetecilik üretim pratikleri insanların algılamaları üzerindeki belirleyiciliği ölçüsünde sosyal sermayeyi etkilemektedir. 3) Medya izleyiciliğinin en önemli boş zaman etkinliklerinden biri olması, sivil ve siyasal katılımda değişme neden  olmaktadır.  4)  Medya  alanında  çalışan  aktörler/failler,  alandaki üretici faaliyetlerinde sahip oldukları sosyal sermayeden faydalanmaktadır. 5)  Gazeteci  aktörler/failler  kendi  toplumsallıkları  içinde  sosyal  sermayeyi algılamakta ve gazetecilik algı ve pratikleri buna göre şekillenmektedir.

Media and the field of journalism are dynamically interconnected with other social structures and actors from a sociological perspective. It is possible to address this relationship at the macro or micro levels from the perspective of the social capital approach. Social capital has social implications as potential resources embedded within actors' communication networks, serving as a cohesive element that holds society together, such as individual trust levels. Regardless of the perspective from which it is taken, the social capital approach has a direct and reciprocal relationship with the fields of communication, media and journalism. Important theorists examine these relationships. The study aims to reveal the connection points between the field of media and journalism and the social capital approach on the axis of the evaluations of Tocqueville, Putnam and Bourdieu. Firstly, the topic is approached in the context of Tocqueville's evaluations on the relationship between civil society and the press in his work 'Democracy in America'. Then, Robert Putnam's perspective in line with the work of communication theorist George Gerbner, especially in the context of television viewership and its effects on social capital, was analyzed. Thirdly, an association was made between Pierre Bourdieu's idea of 'journalism and the media field' and his unique capital approach. The following conclusions were reached within the framework of the views of the three theorists: 1) The media can contribute to social capital by enabling civil and political components of society to dialog. 2) Media and journalism production practices affect social capital to the extent of their determining influence on people's perceptions. 3) The fact that media viewing is one of the most important leisure time activities leads to changes in civic and political participation. 4) Actors/perpetrators working in the media benefit from their social capital in their productive activities in the field. 5) Journalist actors/perpetrators perceive social capital within their own sociality and their journalistic perceptions and practices are shaped accordingly.