Mor Taka, cilt.10, ss.45-50, 2012 (Hakemsiz Dergi)
Osmanlı İmparatorluğu İslam Hukuku’na göre kurulmuş ve örgütlenmiş bir devlet sistemine sahipti, fakat kendisinden önce kurulmuş olan Türk Devletleri’nin ve kısmen kurulduğu bölgedeki diğer devletlerin de örgütlenme ve idare şemasından etkilenmişti. Uç beyliğinden devlete, devletten imparatorluğa doğru giden süreçte Osmanlı idari sistemi de, hayati yapısal değişikliklerle gününün şartlarına uyum sağlayarak dönüşüm gösterdi. Zaten devlet sisteminin artık günün şartlarının arkasında kalması, toprak ve savaşçı unsurların oluşturduğu sistemin bozulması, reaya ile askeri sınıfın arasındaki hattın kaybolarak toplum yapısındaki görev ve sorumlulukların yerine getirilemez hale gelmesi neticesinde 17. Yüzyıllardan itibaren imparatorluk çatırdamaya başladı ve nihayet 20. Yüzyılın başlarında tarih sahnesinden çekildi. “Devletler insanlar gibidir, doğar, büyür, gençlik yıllarını yaşar ve ölür” diyen, İbn-i Haldun’un nazariyesine göre her İmparatorluk bir şekilde tarih sahnesinden çekilecektir.