Non-Fermenterlerde Z kuşağı: Son 12 Yılın Retrospektif Değerlendirilmesi


Creative Commons License

Sağıroğlu P., Atalay M. A.

FLORA İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dergisi, cilt.27, sa.1, ss.74-86, 2022 (ESCI)

Özet

Giriş: Mikrobiyolojide, kullanılan tanı yöntemlerindeki gelişmeler ve kırılgan, kritik hasta grubunun hem toplumda hem hastanelerde daha çok karşımıza çıkması virülansı düşük olan alışılagelmişin dışındaki non-fermenter gram-negatif basillerle oluşan infeksiyonların sıklığını artırmıştır. Materyal ve Metod: Bu çalışmada Ocak 2010-Kasım 2021 yılları arasında hastanelerimiz bakteriyoloji laboratuvarında üretilen nadir görülen non-fermentatif gram-negatif basillerin dağılımı ve direnç oranlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca bakterilerin izole edildikleri hastaların, örnek türü, yaş grupları, cinsiyetleri ve geldiği hastane bölümüne göre oransal analizleri yapılmıştır. Bulgular: Çalışmamıza 522 adet non-fermentatif gram-negatif basil dahil edilmiştir. 2019 yılından sonra izolasyon oranlarının yaklaşık iki kat arttığı saptanmıştır. Kökenlerin %72’sini (n= 376) sırasıyla en çok Achromobacter spp., Aeromonas spp., Alcaligenes spp. ve Sphingomonas paucimobilis türleri oluşturmuştur. Bu bakterilerin izole edildiği hastaların büyük çoğunluğunun erkek (%65) ve ileri yaşta (%75) olduğu saptanmıştır. Hastaların yattığı bölüm dağılımı incelendiğinde ilk sırayı %24 ile yoğun bakımlar alırken ikinci sırayı %19 ile hematoloji/onkoloji üniteleri almıştır. Kökenler en çok kan dolaşımı (n= 171) ve sonrasında yara yeri ve apse örneklerinden (n= 145) izole edilmiştir. Kökenlerin antibiyotik duyarlılık profillerinin türler arasında değişiklik gösterdiği saptanmıştır. Doğal dirençli olanlar dışlanarak sonuçlar değerlendirildiğinde kökenlerin aminoglikozid, kinolon, sefalosporin, piperasilin tazobaktam grubu antibiyotiklere karşı ciddi direnç oranlarının olduğu belirlenmiştir. Karbapenem ve trimetoprim sulfometaksazol duyarlılıklarının daha iyi durumda olduğu ancak 2019 yılı sonrasında özellikle karbapenem dirençli köken sayısında artış olduğu saptanmıştır. Sonuç: Nadir saptanan bu non-fermentatif basillerle oluşan infeksiyonlarla mücadelede tür düzeyinde doğru tanımlama çok önemlidir. Bu kökenlerin antibiyotik duyarlılık testlerinin (ADT) standardize yöntemlerle yapılması ve değerlendirilmeside bir başka kritik basamaktır. Ancak bu bakterilerin birçoğunun ADT’lerinde standartlar belirlenmemiştir. Nadir görülen non-fermentler için ADT uygulama ve değerlendirme kriterleri acilen belirlenmeli rehberlerde yerini almalıdır. Anahtar Kelimeler: Achromobacter; Aeromonas; Nadir enfeksiyon; Direnç; Non-fermenter