POSTPARTUM HEMORAJİK POSTERİOR REVERSİBL ENSEFALOPATİ SENDROMU: OLGU SUNUMU


Biçer E. Ö., Yetkin M. F.

18. BAŞAĞRISI KIŞ OKULU, İstanbul, Türkiye, 8 - 10 Nisan 2022, ss.105-106

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.105-106
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

GİRİŞ

Posterior reversibl ensefalopati sendromu (PRES), sıklıkla yüksek kan basıncı ile birlikte baş ağrısı, nöbetler, görme değişiklikleri, mental durum değişikliği ve fokal nörolojik belirtilerle ortaya çıkan bir hastalıktır. PRES'te intrakraniyal hemoraji insidansı yaklaşık %15 olarak bildirilmiştir. Bu çalışmada postpartum dönemde baş ve boyun ağrısı yakınmaları ile başvuran ve hemorajik PRES tanısı alan hasta sunulmuştur.

OLGU

Ailevi Akdeniz ateşi dışında herhangi bir hastalığı olmayan 39 yaşında kadın hastanın spinal anestezi ile doğumdan 3 gün sonra şiddetli baş ve boyun ağrısı yakınmaları ile başvurduğu başka bir merkezde acil serviste sistolik arter basıncı 190 mmhg saptanmış. Merkezimize yönlendirilen hastanın nörolojik muayenesinde silik ense sertliği dışında patoloji saptanmadı. Beyin MR görüntülemelerinde bilateral frontal, pariyetal ve oksipital loblarda kortikal - subkortikal difüzyon kısıtlılığı göstermeyen yaygın sinyal artışları izlendi. Beyin-omurilik sıvısı hücre sayımında 483000 eritrosit/mm3 ve 959 beyaz küre/mm3; biyokimyasında protein 1800 mg/dl, glukoz 83 mg/dl olarak sonuçlandı. BOS gram boyama, kültür ve viroloji sonuçları normal sınırlardaydı. Mevcut klinik, görüntüleme ve beyin omurilik sıvısı sonuçları ile değerlendirildiğinde, Hasta hemorajik PRES ile uyumlu bulundu. Tansiyonları regüle edilen hastanın takiplerinde boyun ve baş ağrıları azaldı. BT anjiografide anevrizma saptanmadı. Elektroenselafografide sağ hemisfer frontotemporal bölgelerde daha belirgin keskin yavaş dalga aktivitesi ve bu aktivitenin birkaç kez karşı hemisfere Yayılarak paroksizm yaptığı izlendi. PRES’te nörokraniyal MR T2 ağırlıklı görüntülerde özellikle oksipital bölgelerde geri dönüşlü kortikal/subkortikal vazojenik ödem, bilateral simetrik hiperintens lezyonlar sıktır. Bizim olgumuzda kraniyal MR T2 FLAIR sekanslarında posterior parietooksipital alanda hiperintens alanlar tespit edildi. Sonraki MR incelemesinde Lezyonların tamamen düzeldiği izlendi.

TARTIŞMA

Hemorajik PRES fizyopatolojisinde ise hipertansiyonun zemin hazırladığı pial damarların rüptürü ve post iskemik reperfüzyon hasarının rol oynadığı düşünülmektedir.

SONUÇ

PRES kliniği ile başvuran, farklı paternlerde intrakranial hemoraji saptanan bireylerde hemorajik PRES akılda tutulmalıdır. Bu hastaların nörolojik muayenelerinin tam olması ve takiplerde kan basıncının düzenlenmesine dikkat edilmesi önemlidir. Bizim olgumuzda da mevcut olan beyin ödemi başarıyla tedavi edildi.