Barsak rotasyon ve fiksasyon anomalilerinde tanı zorluğu


TURAN C., Arslan S., GÜZEL M., KÜÇÜKAYDIN M.

Çocuk Cerrahisi Dergisi, cilt.25, ss.51-54, 2012 (Scopus)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 25
  • Basım Tarihi: 2012
  • Dergi Adı: Çocuk Cerrahisi Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Scopus
  • Sayfa Sayıları: ss.51-54
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

 

Amaç: Rotasyon anomalilerinin tanısındaki güçlükleri vurgulayarak, uygun tanı yöntemlerini vurgulamak.

Gereç ve Yöntem: Ocak 2000-Aralık 2010 arasında kliniğimizde tanı ve tedavisi yapılan barsak rotasyon ve fiksasyon anomalisine sahip hastaların dosyaları geriye doğru incelendi. Uygulanan tanı yöntemleri, preoperatif ve operatif tanı, yapılan işlemler, görülen ek anomaliler komplikasyonlar ve sonuçlar kaydedildi.

Bulgular: On ikisi kız, 13’ü erkek olan toplam 25 hastanın yaşları 1 gün-5.5 yaş arasında değişiyordu (ortalama 28 gün). Hastalardan 19’u çekilen ayakta direkt karın grafileriyle intestinal (10) ya da duodenal (6) atrezi, konjenital diyafram hernisi (3) tanısı konarak ameliyata alınmıştı. İntestinal atrezi ön tanısı alan 10 hastanın 4’ünde ameliyatta atrezi ve malrotasyon, kalan 6’sında sadece malrotasyon (birinde midgut volvulusu) görüldü. Duodenal atrezi tanısıyla ameliyata alınan 6 hastanın ise 3 ünde duodenal atrezi ve malrotasyon, 3 ünde sadece malrotasyon belirlendi. Omfalosel ve konjenital megakolon nedeniyle ameliyat edilen birer hastada da ameliyat sırasında malrotasyon belirlendi. Bu serideki hastalardan sadece 4’ünde (% 16) baryumlu distal kolon grafisi ve/veya oral verilen baryumla yapılan pasaj grafisi kullanılarak ameliyat öncesi malrotasyon tanısı konabildi. Malrotasyona bağlı obstruksiyonu düzeltmek için Ladd bantı kesilmesine 8 hastada apandektomi, 3 hastada çekum fiksasyonu ilave edildi. İntestinal atrezili bir hasta sepsis, midgut volvulusu nedeniyle ameliyat edilen bir hasta ise kısa barsak sendromu sonucu kaybedildi.

Sonuç: Malrotasyonda en yararlı tanı yönteminin baryum lavmanlı kolon grafisiyle çekum pozisyonunun belirlenmesi ve opak madde kolondan temizlendikten sonra oral verilen kontrast maddeyle çekilen pasaj grafisi olduğu söylenebilir.

 

Objective: To emphasize difficulties in the diagnosis of intestinal rotation anomalies and choice of diagnostic techniques.

Material and Methods: Patients with operative diagnosis of malrotation and fixation anomalies between January 2000-December 2010 were studied retrospectively. Diagnostic methods, preoperative and operative diagnosis, surgical techniques, additional anomalies observed and complications were noted.

Results: A total of 25 patients, 13 males and 12 females aged between 1 day and 5.5 years (mean age 28 days) were evaluated. 19 patients were operated with diagnosis of intestinal (10 patients) or duodenal (6 patients) atresia and congenital diaphragmatic hernia (3 patients) established after plain erect xrays. There was intestinal atresia with malrotation in only 4 of 10 patients with diagnosis of intestinal atresia and only malrotation in the remaining 6 patients (one of them had midgut volvulus). Of the six patients operated due to duodenal atresia, duodenal atresia and malrotation were found in 3 and only duodenal atresia in 3 patients. On the other hand, there was malrotation in patients with omphalocele (1) and congenital megacolon (1) during the operation. In only 4 patients (16 %), true diagnosis of malrotation was possible with baryum enema and serial xrays with oral contrast. Incision of Ladd’s bands was made to remove obstruction due to malrotation and appendectomy (8 patients) and fixation of caecum (3 patients) were added to this procedure. One patient died due to sepsis and one patient who was operated for midgut volvus died from short bowel syndrome.

Conclusion: It is believed that the most useful diagnostic method for malrotation is to establish the caecal position by baryum enema and serial xrays with oral contrast.