Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.15, sa.2, ss.576-618, 2025 (TRDizin)
Bu çalışma, dijitalleşmenin ceza muhakemesi hukukunda yol açtığı yapısal değişimleri siber suçlar özelinde ele alarak koruma tedbirlerinin mevcut kanuni çerçeve içerisinde ne derece işlevsel olduğunu incelemektedir. Günümüzde dijital/elektronik delillerin artan rolü, klasik muhakeme araçlarının yetersiz kaldığını ve özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu (PVSK) gibi mevcut yasal düzenlemelerde yer alan koruma tedbirlerinin dijital/siber ortamlara uygun şekilde güncellenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Çalışmada dijital koruma tedbirleri üzerinde durularak uygulamada karşılaşılan teknik, normatif ve anayasal sorunlara değinilmektedir. Mevcut düzenlemelerin fiziksel delil esaslı olduğu, oysa dijital çağın farklı delil türleri, veri güvenliği sorunları, teknik izleme biçimleri ve bireysel hak ihlalleri gibi yeni meseleleri doğurduğu tespit edilmektedir. Yeri geldikçe Almanya, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) hukuk sistemlerinden örnekler verilerek analiz yapılmakta ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları doğrultusunda ölçülülük ve denetim ilkelerine dayalı normatif bir güncellemenin gerekliliği vurgulanmaktadır. Sonuç olarak dijital delillerin güvenliği ve bireysel hakların korunması arasındaki denge gözetilerek koruma tedbirlerinin yeniden yapılandırılması önerilmektedir. Bu kapsamda koruma tedbirlerinin yeniden sınıflandırılması ve CMK’ya “Dijital Koruma Tedbirleri” başlıklı yeni bir bölüm eklenmesi gerektiğine dikkat çekilmektedir. Böylece hem bireysel hakların korunması hem de ceza adalet sisteminin etkinliğinin artırılması açısından bütüncül bir çerçeve sunulmaktadır.