Akademik İletişim Araştırmaları Dergisi, sa.3, ss.1-29, 2025 (Hakemli Dergi)
Öz: 5 Temmuz 2009 tarihinde, Doğu Türkistan’ın Urumçi şehrinde meydana gelen isyan, son zamanlarda, Çin Halk Cumhuriyeti’nde meydana gelen en büyük isyan hadiselerinden birisi olarak tasvir edilmektedir. Bu isyan neticesinde çok sayıda kişi hayatını kaybetmiş, birçok insan yaralanmış ve birçok kişi gözaltına alınmıştır. Olaylar, Uygur Türklerinin yıllardır maruz kaldığı asimilasyon politikaları, kültürel ve dinî baskılar ve iktisadi eşitsizlikler zemininde gelişmiştir. Dolayısıyla meydana gelen olaylar, yalnızca anlık bir gerilim değil, Uygur Türklerinin uzun yıllardır maruz kaldığı baskıların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çin hükûmetinin olaylara müdahalesi ise, geniş çaplı gözaltılar, idam cezaları, iletişim sansürü, ibadet yasağı gibi sert güvenlik önlemlerini içermektedir. Çalışmanın asli amacı, mezkûr olayların The Wall Street Journal gazetesinde nasıl çerçevelendiğini incelemektir. Bu bağlamda kullanılan haber dili, çerçeveleme biçimi ve söylemler üzerinden hermeneutik (yorum bilimci) bir yaklaşımla kapsamlı bir analiz yapılmıştır. Çalışmanın evrenini The Wall Street Journal, örneklemini ise 1 Temmuz 2009 – 1 Ocak 2010 tarihleri arasında yayımlanan Urumçi İsyanı haberleri oluşturmaktadır. Bu haberlerde; isyanın ortaya çıkış sebepleri ve sonuçları, Çin hükûmetinin olaylara müdahalesi, isyan sonrasında uygulanan kısıtlamalar ve sansür, Uygur Türkleri ve Han Çinlileri arasındaki eşitsizlikler ve Rabia Kadir’in görüşleri ön plana çıkarılmıştır. Gazetenin haber dili, özellikle Çin yönetiminin Uygur Türklerine matuf baskıcı politikalarını tenkidî bir üslupla gündeme taşımıştır. Uygur Türklerinin maruz kaldığı hak ihlalleri ve sistematik baskılar da sıkça vurgulanmıştır.