2. Ulusal Klinik Nörofizyoloji EEG-EMG Sanal Kongresi, Ankara, Turkey, 29 - 31 October 2021, pp.36
Amaç: COVİD-19 hastalarında birçok sistemik komplikasyonlar olduğu gibi santral ve periferik sinir sistemi tutulumlarıda görülebilmektedir. COVİD-19 vakalarında yaklaşık %36 oranında nörolojik semptomlar ortaya çıkmaktadır. Periferik sinir sistemi tutulumu olarak Gullian Barre Sendromu (GBS) olguları bildirilmiştir. Bildirilen hastalar genelde 50 yaşın üstünde, erkekler çoğunluktadır; bu vakaların uzun dönem prognozları tam bilinmemektedir. Çalışmamızda; COVİD ilişkili GBS hastalarında elektrofizyolojik bulgular ile COVID-19 enfeksiyonu şiddeti arasında ilişki, GBS subtipi Bilgisayarlı Toraks Tomografisindeki (BTT) viral pnömoni yükü arasındaki ilişki, hastaların demografik verileri ile GBS subtipi arasında ilişki olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Erciyes Üniversitesi tıp fakültesi hastanesinde COVID-19 enfeksiyonu sonrasında GBS gelişen 9 hasta dahil edilmiştir. PCR testi pozitif olan GBS sendromlu hastalar retrospektif olarak taranmıştır. Bu hastalarda COVID-19 enfeksiyonu geçirdikten sonraki nörolojik semptom zamanı, klinik semptomların varlığı ve enfeksiyonun aktif olduğu dönemdeki çekilmiş olan BTT pnömoni yükü, akut dönemde uygulanan tedavi, tedaviye yanıtının değerlendirilmesi, nörolojik hastalık döneminde yapılmış olan elektrofizyolojik sinir ileti çalışmaları ve GBS subtipleri gözden geçirilmiştir.
Bulgular: COVID ilişkili GBS saptanan 9 hasta dahil edilmiştir. Bu hastaların 5 erkek, 4 kadın olmak üzere erkek ağırlıkta olduğu gözlenmiştir. Yaş ortalamaları 56.6±17.2 olarak saptanmıştır. COVID- GBS arasındaki ortalama süre ise 13.5 gündür. Elektrofizyolojik olarak 5 hasta AİDP, 4 hasta AMSAN kriterlerini karşılamaktadır. Bakılamayan 2 hasta haricinde tüm hastaların BOS COVİD PCR ları negatif sonuçlanmıştır. 2 hastada BOS biyokimyası normal, diğerlerinde albüminositolojik disosiasyon mevcuttu. Kraniyal sinir tutulumu 4 hastada mevcuttu. 9 hastanın 5’inde tam/tama yakın düzelme; 4 hastada ise kısmi düzelme izlendi. Kötü prognoz olan hastaların yaş ortalaması 65.2 idi, kadın erkek oranı eşit saptandı. Akciğer tutulumu şiddetiyle prognoz arasında ilişki bulunamadı. Kötü prognoz; başvuru anındaki özürlülüğün fazla olmasıyla ilişkiliydi. Kötü prognozlu olanlarda enfeksiyon ile GBS semptom başlama ortalama 21 gündü
Sonuç: COVID ilişkili GBS’de yaş arttıkça kliniğin kötü olabileceği, başvuru anındaki özürlülüğün artmasıyla sekel kalma olasılığının arttığı sonuçları tespit edilmiştir. Pnömoni şiddeti-cinsiyetle ilişki saptanmamıştır.