Journal of Caucasian Studies, cilt.5, sa.9, ss.17-52, 2019 (Hakemli Dergi)
Kafkasya, coğrafi konumu itibarıyla küresel ve bölgesel güçler nazarında
stratejik öneme sahip bir bölgedir. Kafkas dağlarının ikiye ayırdığı bölgenin
kuzey ve güney kısımlarında bugün bağımsız ve özerk statüde 15 etnik kökenli
siyasi yapı ve bunların bünyesinde de dil, din, köken bakımından birbirinden
farklı çok sayıda halk bulunmaktadır. Söz konusu siyasi yapıların birçoğu
komşularıyla etnik temelli anlaşmazlıklar ve sınır problemleri yaşamaktadır.
Kökleri Çarlık Rusya’sı dönemine kadar uzanan bu sorunlar, küresel ve bölgesel
etkiler doğurabilecek sıcak çatışma riskini her daim canlı tutmaktadır.
Kafkasya’nın otokton halklarından kabul edilen Osetler, söz konusu çatışma
alanlarından birkaçının öznesi durumundadır. Osetler, sahip oldukları bazı
özelliklerden dolayı bilhassa Rusya nazarında komşularına göre stratejik
açıdan daha ön plana çıkan bir halktır. Buna bağlı olarak Rus hükümeti
tarafından 18. yüzyılda Osetler hakkında araştırmalar başlatılmış, 1801’de
Gürcistan’ın ilhakına müteakip de bu halka dair ilk bilimsel çalışmalar kaleme
alınmaya başlanmıştır. Böylece günümüze dek Osetlerin dili, kültürü, tarihi,
etnik kökeni, komşularıyla ilişkileri hakkında Rusça çok sayıda akademik eser
ortaya konulmuştur. Söz konusu alanlarda Osetlerle ilgili yapılan Türkçe
çalışmalar veya bilgi içeren eserler ise sayılıdır. Türkiye’de Oset
araştırmalarının geliştirilmesi için Rusça kaynak ve kaynakçaların öğrenilmesi
ve bunlardan istifade edilmesi mühimdir. Bu eserler; Osetlerin siyasi, idari ve
kültürel gelişimleri hakkında yürütülecek araştırmalara ışık tutması
bakımından önem arz etmektedir.
The Caucasus is a strategically important region for the global and
regional powers in terms of its geographical location. In the northern and
southern parts of the region, which is divided by the Caucasus mountains,
there are now 15 independent and autonomous political institutions of ethnic
origin and a large number of different nations in terms of language, religion,
and race. Many of these political entities have ethnic-based conflicts and
border problems with their neighbors, which date back to the period of Tsarist
Russia. These problems always keep the risk of hot conflicts that may have
global and regional effects alive. Ossetians, which are accepted from the
autochthonous peoples of the Caucasus, are the subjects of many of these
conflict areas. The Osetians are strategically more prominent among their
neighbors with some of their characteristics, especially in the case of Russia.
Consequently, researches on Osseties by the Russian government started in
the 18th century, and following the annexation of Georgia in 1801. Thus, so
far, many academic works on Russian language, history, culture, ethnic origin,
relations with neighbors have been revealed. These sources and
bibliographies are important in terms of shedding light on the researches
about the political, administrative and cultural development of Ossetians. In
the aforementioned area Turkish studies about Ossetians or works containing
information are scarce. In the mentioned fields, Turkish studies or works
containing information about Ossetians are numbered. It is important to learn
and use Russian sources and bibliography for the development of Ossetian
studies in Turkey. These works are important to shed light on the researches
about the political, administrative and cultural development of Ossetians.