no.6, pp.30-49, 2024 (Peer-Reviewed Journal)
İnsanoğlunun geçmiş ve gelecek arasında bir
arayış içerisinde olması aslında nereden geldiğini ve nereye gittiğini anlamaya
dönük bir çabanın ürünü olarak değerlendirilmelidir. Söz konusu çabanın geçmiş
kısmında arşivler bütün insanlık için vaz geçilmez bir öneme sahiptir. Çalışma,
bu önemin farkındalığına bir katkı sunmak adına İngiliz Ulusal Arşivi, İngiliz
Milli Kütüphane Arşivi, Kraliyet Coğrafya Topluluğu Arşivini olanaklar ve
sınırlılıklar bağlamında ele almayı hedeflemektedir.
İngiliz Ulusal Arşivi, XI. yüzyılın son
çeyreğine kadar giden ilk arşiv belgesi ile dünyanın en kapsamlı ve büyük
arşivlerinden biri belki de en büyüğüdür. Arşiv binasının Londra’da olması
araştırmacılara araştıracakları konuları rahatlıkla bulabilme fırsatı
oluşturmaktadır. Benzer bir fırsat hem İngiliz Coğrafya Topluluğu’nun hem de
İngiliz Milli Kütüphane’nin arşivi için de geçerli bir durumdur. Yalnız burada
birbirinden farklı işleyişler, olanaklar ve sınırlılıklar mevcuttur.
İngiliz Ulusal Arşivi’nin devletin resmî yazışmalarını bünyesinde barındırması, Kraliyet Coğrafya Topluluğu’nun seyyahların gözlemlerini bünyesinde toplaması ve İngiliz Milli Kütüphanesi’nde el yazmaları başta olmak üzere nadide pek çok kitaba yer verilmesi İngiliz arşivlerini benzerlerinden ayıran temel özelliklerdir. Yalnız söz konusu kurumların her birinin kendine özgü çalışma koşulları mevcuttur. Bu nedenle makale, İngiliz arşivlerinde gerçekleştirilecek olan bir araştırmanın olanaklarını, sınırlılıklarını Türkiye dosyaları üzerinden değerlendirme iddiasındadır. Diğer arşivler ise kendi konumları itibariyle genel bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Anahtar Kelimeler: İngiliz Ulusal Arşivi, Kraliyet Coğrafya Topluluğu, İngiliz Milli Kütüphanesi, Arşiv, Türkiye