IV. Uluslararası Necmettin Erbakan Hukuk Kongresi, Konya, Türkiye, 17 - 18 Mayıs 2024, ss.229-232
Taşınmaz zilyetliğinin idari yoldan korunması, kişilerin mülkiyet hakları veya meşru menfaatlerinin, genellikle devlet veya kamu gücü kullanan makam tarafından alınan bir karar veya eylemle zarar görmesinin önlenmesi veya bu zararın telafi edilmesi sürecidir. Bu koruma yolu, yalnızca taşınmaz zilyetliğinin ihlal edilmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Ayrıca yargısal nitelik taşımayan ve geçici süreli bir idari önlem niteliğine sahip alternatif bir koruma yoludur.
Taşınmaz zilyetliğinin idari yoldan korunmasına ilişkin temel düzenleme 3091 Sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu Kanun’da taşınmaz zilyetliğinin idari yoldan korunmasının üç aşamaya sahip olduğu görülmektedir. Bu aşamalar sırasıyla başvuru, soruşturma ve karar aşamasıdır. Bunlardan soruşturma aşamasında yetkili idari makam tarafından bir karar verilebilmesi için tamamlanması gereken işlemlerin yer aldığı önemli bir süreç söz konusudur.
Soruşturma yapma yetkisi, esas itibariyle, taşınmazın olduğu yer merkez ilçe sınırları içerisinde ise vali veya valinin görevlendireceği yardımcısına; diğer ilçe sınırları içerisinde ise kaymakama aittir. Bununla birlikte, Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun md. 5’e göre, soruşturma, karar vermeye yetkili mülki idari amirler tarafından bizzat yapılabileceği gibi bu kişilerin görevlendireceği memurlar vasıtasıyla da yapılabilir.
Taşınmaz zilyetliğinin idari yoldan korunmasında, soruşturma aşaması, soruşturma için talimat alan memur tarafından yapılan hazırlık
230
işlemleri ile başlamaktadır. Bu kapsamda ilk olarak, soruşturmayı yürüten kişi, başvuru dilekçesini inceleyerek başvurunun reddedilmesini gerektiren bir durumun olup olmadığını tespit etmelidir. Eğer bu hususta bir eksiklik varsa başvuru reddedilir. Aksi takdirde, taraflara soruşturma gününü, tarihini ve yerini belirten bir tebligat yapılır. Buna müteakip soruşturma aşamasına geçilir ve tebligatta belirtilen yer, gün ve zamanda uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu yere gidilerek gerekli işlemler yapılmaya başlanır. Bu aşamada, soruşturmayı yürüten kişi tarafından taraflar, tanıklar ve bilirkişiler dinlenerek fezleke adı verilen bir rapor hazırlanır. Bu raporun hazırlanmasındaki amaç karar vermeye yetkili idari makama bunun sunulmasıdır.
Soruşturmanın, vali veya kaymakam dışında, görevlendirilen bir memur tarafından yapılması halinde soruşturma raporunun ilgili vali ya da kaymakama sunulması gerekir. Kanun raporun en geç ne zamana kadar sunulması gerektiği hususunda bir düzenlemeye yer vermemiştir. Ancak yine aynı Kanun’a göre soruşturmanın on beş gün içerisinde tamamlanması ve bir karara bağlanması gerekmektedir. Bu sebeple, kanaatimiz, ilgili raporun on beş günden önceki bir zaman diliminde yetkili idari makama sunulması gerektiği yönündedir. Bu noktada, yetkili idari makamın karar vermesi için belli bir süreye ihtiyaç duyduğu da göz önünde bulundurularak mesele ele alınmalıdır.
Administrative protection of immovable property possession is the process of preventing or compensating people’s property rights or legitimate interests from being damaged by a decision or action generally taken by the state or an authority using public power. This protection method only arises in cases of a violation of immovable possession. In addition, it is an alternative means of protection that does not have a judicial nature and is a temporary administrative measure.
The basic regulation regarding the administrative protection of immovable property possession appears in the Code on the Prevention of Violations of Immovable Property Possession No. 3091. In this code, it is seen that the administrative protection of immovable property possession has three stages. These stages are the application, investigation, and decision stages, respectively. During the investigation phase, there is an important process that includes the procedures that must be completed in order for a decision to be made by the competent administrative authority.
The authority to conduct an investigation is essentially given to the governor or the deputy appointed by the governor if the place where the immovable property is located is within the borders of the central district; within the borders of other districts, it belongs to the district governor. However, according to Article 5 of the Code on the Prevention of Encroachments on Possession of Immovable Property, the investigation can be carried out personally by the local administrative authorities authorized to make decisions or through officers assigned by these persons.
In the administrative protection of immovable possession, the investigation phase begins with the preparation procedures carried out by the officer, who receives instructions for the investigation. In this context, first of all, the person conducting the investigation must examine the application petition and determine whether there is a situation that requires the application to be rejected. If there is a deficiency in this regard, the application will be rejected. Otherwise,
232
a notification is made to the parties stating the day, date, and place of the investigation. Following this, the investigation phase begins, and the necessary procedures are started by going to the location of the immovable property in dispute at the place, day, and time specified in the notification. At this stage, a report called a summary is prepared by the person conducting the investigation by listening to the parties, witnesses, and experts. The purpose of preparing this report is to present it to the administrative authority authorized to make decisions.
If the investigation is carried out by a commissioned officer other than the governor or district governor, the investigation report must be submitted to the relevant governor or district governor. The code does not specify the latest date by which the report must be submitted. However, according to the same code, the investigation must be completed and a decision must be made within fifteen days. For this reason, our opinion is that the relevant report should be submitted to the competent administrative authority within fifteen days. At this point, the issue should be addressed, taking into account that the competent administrative authority needs a certain period of time to make a decision.