ÇİFT İMMÜN REKONSTİTÜSYON TEDAVİSİ: MULTİPL SKLEROZ TEDAVİSİNDE ALEMTUZUMAB SONRASI KLADRİBİN DENEYİMİ: OLGU SUNUMU


Creative Commons License

Çıplaklıgil A., Yetkin M. F., Mirza M.

ESKİŞEHİR NÖROLOJİ GÜNLERİ , Eskişehir, Türkiye, 9 - 11 Eylül 2022, ss.28

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Eskişehir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.28
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

GİRİŞ

İmmünrekonstitüsyon tedavileri(IRT) kısa uygulama periyodlarına rağmen uzun süreli immünmodülatör etkileri olan tedavi seçenekleridir. Alemtuzumabve kladribin MS tedavisinde lisanslı iki IRT seçeneğidir. Alemtuzumab;lenfositler,monositler ve dentridik hücre popülasyonları üzerinde ve daha az derecede NK hücreler üzerinde eksprese edilen bir antijen olan CD52 yi hedefler Öncelikle antikora bağımlı ve kompemana bağlı sitoliz yoluyla dolaşımdaki lenfositlerin hızlı ve uzun etkili tükenmesine neden olur.Tedaviye ile ilişkili otoimmünite görülür ve çoğunluğu tedavinin 2. yılında gelişmektedir.

Alemzutuzmab tedavisinin ardışık iki yıl uygulanması ile bu tedaviyi alan MS’li bireylerin büyük çoğunluğunda klinik ve radyolojik hastalık aktivitesi izlenmemektedir ancak tedavi sonrası süregelen hastalık aktivitesi varlığında immünmodülatör tedavilerin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu olgu sunumunda alemtuzumab tedavisi sonrasında otoimmün tiroidit gelişen ve tedavinin dördüncü yılında hastalık aktivitesi bulguları izlenen hastada takip eden tedavi olarak uygulanan oral kladribin tecrübesi paylaşılmıştır.

 

OLGU1: Kırk iki yaşında kadın hasta ilk olarak 2006 yılında sol gözde görme kaybı ve her iki bacakta güçsüzlük yakınmaları ile tarafımıza başvurdu. Manyetik rezonans görüntülelerde(MRG) demiyelinizan lezyonlar saptanması üzerine beyin omurilik sıvısı(BOS) incelemesi yapıldı. BOS’ta oligoklonal bantlar saptanması üzerine ilk tedavi olarak interferon β1 a başlandı. Atakların ve EDSS progresyonunun devam etmesi üzerine fingolimod tedavisine geçildi. Üç yıl boyunca bu tedaviyi almasına rağmen devam eden hastalık aktivitesi üzerine 2018 yılında ilk doz alemtuzumab tedavisi verildi. Tedavinin ilk yılında hastalık aktivitesi izlenmedi. 2019  yılında tedavinin ikinci kürü uygulandı. Benzer şekilde tedavinin ikinci yılında da hastalık aktivitesi izlenmedi. 2019 yılında halsizlik ve yorgunluk yakınmaları ile başvuran hastanın TSH <0,005  saptandı, ileri araştırmada otoimmün tiroidit tanısı aldı ve bu tanıya yönelik tedavi düzenlendi. Mart 2019’da sol yüz yarımında uyuşma ve yürüme güçlüğü yakınmaları ile başvurdu. Atak tanısı ile 3 doz pulse steroid tedavi uygulandı, yakınmaları kısmen düzeldi. Hastaya haziran 2022 tarihinde 60 mg oral kladribin başlandı. Ek problemi olamayan hastaya temmuz 2022’de 60 mg ikinci doz kladribin uygulandı.

 

SONUÇ

IRT yaklaşımları MS yönetiminde uzun süreli etkili tedavi seçenekleridir. Alemtuzumab ile IRT uygulanan MS’li bireylerin önemli bir kısmında uzun dönem hastalık aktivitesi bulguları izlenmemektedir. Süregelen hastalık aktivitesi varlığında alemtuzumab tedavisi tekrar uygulanabilir. Ancak olgumuzda olduğu gibi alemztuzumab ile ilişkili otoimmünite varlığında kladribin ile çift IRT uygun bir tedavi yaklaşımı olabilir. Çift IRT’nin etkinlik ve güvenirliği ile ilgili uzun dönem sonuçlar yol gösterici olacaktır.