3. Uluslararası GAP MATEMATİK-MÜHENDİSLİK-FEN VE SAĞLIK BİLİMLERİ, Şanlıurfa, Türkiye, 29 Kasım - 01 Aralık 2019, ss.71-72
Tarihi yapılar, günümüze kadar var olmuş çeşitli uygarlıkların sosyal, kültürel yapıları, teknolojik
olanakları, yaşam biçimleri, inanış biçimleri ve ekonomik olanakları çerçevesinde şekillenen kültürel
simgelerdir. Zaman içinde görülen değişimler, geçmiş yaşam biçimlerinin dönüşmesine neden olmuş,
bu dönüşüm sürecinde bazı yapılar özgün işlevleri ile kullanılamaz duruma gelmiştir. İşlevini kaybeden
bu yapıların korunması ve gelecek dönemlere aktarılabilmesi düşüncesi, işlev değişikliği ile ilgili
tartışmaları beraberinde getirmiş, uluslararası tüzük ve bildirgelerle bu değişimlere ve yapılabilecek
müdahalelere ilişkin sınırlar belirlenmiştir.
Günümüzde işlevini kaybetmiş olan ve koruma teknikleri ve yöntemleri konusunda önemli tartışmaları
beraberinde getiren önemli yapı türlerinden birisi kaleler ve sur duvarlarıdır. Farklı uygarlıklarda ve
bölgelerde, özellikle savunma ve kent/bölge sınırlarını belirleme amacıyla yapılmış olan kale yapıları,
mimari biçimlenişleri, yapım teknikleri, kent/bölge kimliklerine kazandırdıkları karakterlerden dolayı
anıtsal yapılar içinde önemli bir yapı grubunu oluşturmaktadır. Kültürel belleğin önemli
belirleyicilerinden olan kaleler, değişen yaşam koşulları, gelişen teknoloji ve savunma stratejileri ile
birlikte özgün işlevini yitirmiş, yerleşim dışında konumlanan kaleler çoğunlukla kullanılmazken, kent
içerisinde konumlanan kaleler ve sur duvarları farklı kullanımlarla değerlendirilmişlerdir. Bazı yapılar
bu süreçte kendini sergileyen bir eser olarak varlığını sürdürürken, bazıları da farklı kullanım
örnekleriyle karşımıza çıkmaktadır.
Bu çalışmanın amacı; işlevini kaybetmiş yapı türlerinden olan kaleler ve sur duvarlarının farklı
ülkelerdeki kullanımlarının incelenmesi ve işlevsel dönüşümün neden olduğu değişimin örnekler
üzerinden sorgulanmasıdır. Bu kapsamda örnekler, yeniden işlev verilerek kullanılan ve kentsel simge
olarak korunan kaleler olarak iki kategoride değerlendirilmiş, koruma alanındaki bu iki farklı
yaklaşımın kaleler ve sur duvarlarının korunmasına olumlu ve olumsuz etkileri irdelenmiştir.