Meffert Implant Institute Implant Masters Bone Symposium, Antalya, Türkiye, 14 - 17 Ekim 2021, cilt.5, ss.7-9
Giriş: Maksiller posterior bölgedeki diş kayıplarını takiben meydana gelen alveolar kret rezorpsiyonu ve
maksiller sinüsün pnömatizasyonu, fizyolojik olaylardır. İleri derecede atrofik rezidüel kret varlığında,
horizontal/vertikal sert doku ve sinüs tabanı ogmentasyonları, doğru vaka seçimi ve cerrahi planlamayla birlikte
yüksek düzeyde tahmin edilebilirlik ve başarı oranlarıyla kullanılmaktadır. Bu vakada, atrofik maksiller posterior
bölgedeki dişsizliğin implantla tedaviye hazırlanması maksadıyla, lateral yaklaşımlı sinüs tabanı
ogmentasyonuna ek olarak, ramus kaynaklı otojen kortikal kemik laminalarıkullanılarak vertikal ve horizontal
sert doku ogmentasyonu gerçekleştirilmiştir.
Materyal ve Metod: Rezidüel kret yüksekliği 1 mm olan dişsiz maksiller sol posterior bölgede tam
kalınlık flep elevasyonunu takiben lateral kemik penceresi oluşturuldu, Schneiderian membranı eleve edildi ve
oluşturulan boşluğa xenogreft yerleştirilerek lateral yaklaşımlı sinüs tabanı ogmentasyonu gerçekleştirildi.
Defektif bölgenin boyutlarına uygun olarak sol ramustan piezocerrahi ile alınan 20x10x4 mm boyutlarında
kortikal blok greft 2 mm kalınlığında 2 ince plakaya ayrılarak oklüzal ve bukkalden mini vidalarla bölgeye
sabitlendi. Aynı bölgeden kemik kazıyıcıyla toplanan otojen greft, xeno greftle 1/1 karıştırılarak bölgeye
yerleştirildi. Kortikal kemik plakalarının kenarları yumuşatıldı. Primer kapatma için periost insizyonlarıyla
esnetilen flep, 5.0-polipropilen süturla kapatıldı. 8 ay sonra tam kalınlık flep kaldırılarak mini vidalar çıkarıldı,
#25 ve #27 bölgelerine 2 adet 4,5x11,5 mm implant yerleştirildi.
Bulgular: Rezidüel kret yükseklikleri 3,5mm ve 1mm olan #25 ve #27 bölgelerinde sırasıyla 20 mm ve
17 mm yükseklik ve 7 mm genişlik elde edildi. 8 aylık iyileşme periyodunun sonunda ilgili bölgelere implantlar
yerleştirilerek hasta protetik aşamaya hazır hale getirildi.
Tartışma ve Sonuç: Diş kaybı sonrası meydana gelen alveolar kret rezorpsiyonu ve sinüs
pnömatizasyonu sonucunda rezidüel kret yüksekliği ve genişliğinin implant cerrahisi için yetersiz olduğu
durumlarda, mandibula ramus bölgesinden elde edilen, aralarına partiküler greft yerleştirilen, oklüzal ve bukkal
duvar görevi gören ince kortikal kemik plakalarının kullanımı, horizontal ve vertikal sert doku ogmentasyonunda
tahmin edilebilir doku kazancı ve minimum greft rezorpsiyonu ile başarılı sonuçlar vermektedir.
Introduction: Bone resorption and pneumatization of the maxillary sinus following tooth loss are
physiological processes in posterior maxilla. In advanced atrophic crests, horizontal/vertical bone and sinus
augmentations are performed with high predictability and success rates with proper case selection and
planning. In this case, 3-dimensional bone augmentation was performed using autogenous cortical bone
laminae from ramus, in addition to lateral approached sinus floor augmentation, to prepare the area for
implants.
Materials and Methods: Following full-thickness flap elevation in the region with a residual ridge height
of 1 mm, lateral approach sinus floor augmentation was performed with xenograft. Cortical block with
dimensions of 20x10x4 mm harvested from the left mandibular ramus with piezosurgery and was seperated
into 2 laminae of 1,5 mm thickness and fixed with mini screws to create occlusal and buccal walls. Autogenous
graft collected from the donor area with bone scraper was mixed with xenograft and placed between the walls.
The edges of the laminae were smoothed. Flap was advanced with periosteal releasing incisions and closed
with 5.0 polypropylene suture. After 8 months, the mini screws were removed and two 4,5x11.5 mm implants
were placed in sites #25 and #27.
Results: Bone height was increased from 3.5 mm to 20 mm in site #25 and from 1 mm to 17 mm in
site #27; bone width of 7 mm was obtained. After 8-month healing, implants were placed and patient was
prepared for the prosthetic phase.
Discussion & Conclusion: In cases where the residual ridge height and width are insufficient for
implant surgery as a result of bone resorption and sinus pneumatization following tooth loss, the use of thin
cortical bone laminae harvested and split from the mandible ramus, with particulate graft between them, acting
as occlusal and buccal walls, gives successful results in 3-dimensional reconstruction of the posterior maxilla
with predictable gain and minimal graft resorption.