Atıf İçin Kopyala
Demirtaş F.
Bilimname, sa.47, ss.41-67, 2022 (ESCI)
-
Yayın Türü:
Makale / Tam Makale
-
Basım Tarihi:
2022
-
Dergi Adı:
Bilimname
-
Derginin Tarandığı İndeksler:
Emerging Sources Citation Index (ESCI), EBSCO Education Source
-
Sayfa Sayıları:
ss.41-67
-
Erciyes Üniversitesi Adresli:
Evet
Özet
- Savaşların ardından galip gelen tarafın mağlup olan tarafta bulunan insanları
bireysel veya toplu sürgüne tabi tutması tarihin bilinen en eski devirlerinden
beri sıkça uygulanan bir olgudur. Osmanlı Devleti de diğer Türk devletlerinden,
Selçuklulardan hatta Bizans’tan aldığı bu geleneksel yöntemi, merkez olma
özelliğini Bizans döneminde kaybetmiş olan İstanbul’u yeniden ilmî, ticarî,
iktisadî, sınaî, dinî ve siyasî anlamda parlak bir merkez yapmak için sıkça
kullanmıştır. Bu bağlamda II. Mehmed’in fethin akabinde şehrin nüfusunu
artırmak için Osmanlı coğrafyasından yaptığı sürgünlere Mora, Amasra, Trabzon,
Midilli, Foça, Karaman ve Kefe’den yapılan sürgünlerle Otlukbeli Savaşı’ndan
sonra yapılan sürgünler eklenmiştir. I. Selim de Çaldıran zaferinden sonra girdiği
Tebriz’den alimlerin, sanatkârların, zanaatkârların, tacirlerin ve zenginlerin
başını çektiği nitelikli insanları aileleri, malları ve eşyalarıyla birlikte İstanbul’a
sürerek dedesinin İstanbul’u bir çekim merkezi yapma siyasetini devam
ettirmiştir. Bu çalışma da II. Mehmed döneminde ele geçirilen şehirlerden ve I.
Selim döneminde Çaldıran Savaşı’nın akabinde zaferle girilen Tebriz’den
İstanbul’a yapılan sürgünleri konu edinmiştir. Fethin hemen akabinde İstanbul’a
yapılmaya başlanan sürgünlerle şehrin yeniden çok yönlü bir merkeze tahvil
edilmesinin, Müslüman ve Türk damgası taşıyan bir payitahta evrilmesinin ve
savaş meydanında mağlup edilen düşmanın sıradan ve nitelikli insan
kaynağından mahrum edilerek katmerli zarara uğratılmasının hedeflendiği,
Osmanlı kronikleri ve arşiv belgeleri gibi birincil kaynaklar ile monografik
veriler sunan ikincil kaynaklar ışığında değerlendirilmiştir.