Mimarlık: Gecmisten Modernizme, Gonca Büyükmıhçı,Leyla Kaderli, Editör, Livre de Lyon, Lyon, ss.261-280, 2023
Anadolu’da tarih boyunca bulunan birçok kültür ve uygarlığın izleri farklı
katmanlarda günümüze kadar kısmen ulaşabilmiştir. Ancak bununla
birlikte birçok yapı ve yapı grubu zaman içerisinde yok olmuştur. Bir
takım koruma çalışmaları ile günümüze ulaşan bu yapılar korunmaya çalışılsa
da özellikle yakın tarihe ait yapı kalıntıları görmezden gelinmektedir ve terk
edilmektedir.
Özellikle sosyo-ekonomik ve kültürel değişim ile işlevini yitirmiş ve
yeniden işlevlendirilemeyen bu yapı veya yapı grupları yerel yönetimler tarafından yerleşim planlarına dahil edilmemektedir. Geçmiş ile bağ kuran bu
yapıların korunması ve geleceğe aktarılması, sürdürülebilir koruma kararları ve
buna yönelik stratejik politikalarla mümkün olabilir. Tüm bu koruma girişimleri
ve çalışmalarında öncelikle yapı/yapı kalıntılarının güncel durumlarının
belgelenerek envanterlerinin çıkarılması ve tescillenmesi büyük önem arz
etmektedir.
Tarihi eserlerin gelecek kuşaklara zarar vermeden aktarılabilmesi ve
korunabilmesi için öncelikle detaylı, doğru veriler ile bir belgelendirme sürecinin
gerçekleştirilmesidir. Bu süreç, tarihi eserlerin mevcut durumlarının veya
günümüzdeki halinden elde edilen verilerin kaydedilmesini ve özgün hallerinin
belgelenmesini içerir. Belgelendirmenin yapılması, tarihi eserlerin özelliklerini,
mimari detaylarını ve yapısal durumlarının tam olarak anlaşılmasını sağlar
(Duran, 2003).
Doğru ve kapsamlı bir belgelendirme, tarihi eserlerin korunması ve
restorasyon süreçlerinin planlanmasında oldukça önemlidir. Tarihi eserlerin
mevcut durumlarının ayrıntılı bir şekilde kaydedilmesi, gelecekteki hasarları
oluşumunun öngörüsünü oluşturmada yardımcı olur. Eserlerin zaman
içerisinde geçirdiği değişiklikler, eklentiler vs. restorasyon projelerinde doğru
müdahalelerin yapılmasını sağlamakta ve eserlerin ilk hallerinin özelliklerinin
ve değerlerinin korunması mümkün olmaktadır.
Belgelendirme süreci, teknolojik ilerlemelerle birlikte gelişmiştir.
Geleneksel ölçüm yöntemlerinin yanı sıra, son yıllarda fotogrametri ve lazer
tarama gibi dijital teknolojiler, tarihi eserlerin belgelenmesinde kullanılmaktadır.
Bu teknolojiler, yüksek hassasiyet ve hızlı veri toplama imkânı sunmaktadır.
Çalışma kapsamında Kayseri’nin doğusunda konumlanan Belağası (Belagesi/
Belasi) yerleşim alanının merkezinde bulunan Surp Hac Kilisesi ve çevresi
incelenmiş ve belgelenmiştir.
Tarihsel süreç içerisinde Kapadokya bölgesi Hristiyanlar tarafından önemli
bir dini merkez olarak görülmüştür. Nüfus mübadelesi ile birlikte birçok yerleşim
alanında gayrimüslim nüfus Yunanistan’a göç etmiş ve Yunanistan’dan gelen
Müslüman göçmenler bölgede terk edilen yerleşim alanlarına yerleştirilmiştir.
Ancak bölgeye uyum sağlayamayan birçok göçmen ilerleyen zamanda
Türkiye’nin farklı bölgelerine tekrar göç etmiş ve yerleşim yerleri kısmen
boşalmıştır. Terk edilen yapılar yakın çevrede yeniden yapım aşamasındaki
konut ve diğer yapılarda kullanılmak üzere sökülmüş, terk edilen yapılar taş
ocağı gibi kullanılmış, kaçak kazılara maruz kalmış, yoğun tahribata uğramış ve
yok olmaya başlamışlardır. Geçmişte yoğun bir Ermeni nüfusa sahip Belağası yerleşimi de mübadele sonrası terk edilmiş ve yapılar zaman içerisinde iklim ve
vandalizm gibi nedenlerle yoğun tahribata uğramış, yapı elemanları sökülerek
başka yapılarda kullanılmak üzere uzaklaştırılmış, yerleşim eski görüntüsünü
yitirmiş, günümüzde sadece duvar kalıntıları ve toprak yığıntıları kalmıştır.
Yerleşimin merkezinde yer alan yarı kaya oyma mekanlardan oluşan Surp
Hac Kilisesi ise günümüze kadar kısmen korunagelmiş, ancak araştırmacılar ve
yerel yönetimler tarafından fazla dikkate alınmamıştır. Kaçak kazı girişimleri
sonucu yoğun tahribata uğrayan kilisenin öncelikli olarak güvenliğinin
sağlanarak koruma altına alınması bununla birlikte ileride yapılması önerilen
restorasyon ve onarım çalışmalarında da değerlendirilmek üzere güncel
durumunun belgelenmesi gerekmektedir. Belgeleme çalışmalarında geleneksel
belgeleme yöntemlerinin yanı sıra güncel teknolojik olanaklardan faydalanılarak
dijital belgeleme yöntemi ile İHA ve yersel LİDAR tarama ile hızlı ve hassas bir
şekilde belgeleme yapılmıştır.