PATIENT MANAGEMENT IN INTRAOPERATIVE CARDIAC ARREST IN THE PRONE POSITION: A CASE REPORT


Pehlivan S. S., Öz Gergin Ö., Şahin A.

7th International Congress on Innovative Scientific Approaches, Samsun, Türkiye, 19 - 20 Mayıs 2022, ss.93-95

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Samsun
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.93-95
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: İntraoperatif kardiyak arrest nadir görülür, 10.000 hastada 5.7 oranındadır, bununda %35.7’si mortaldir (1). İntraoperatif kardiyak arrestte prone pozisyonunda risk faktörleri; kardiyak anomaliler, hava embolisi, pozisyona bağlı venöz dönüşün bozulmasıdır (2). Spinal cerrahide ani kan kaybıyla gelişen hipovolemik durumlarda kardiyak arrest gelişebilir (3). Prone pozisyonunda hastanın resüstasyonu cerrahi alanın açık olması, anstabl omurgadan dolayı zordur. Ancak zaman kaybetmemek açısından bu pozisyonda yapılır. Kardiyak kompresyon T7/T10 seviyesinden tek elle veya iki elle yapılabilir (4). Alttan sternumun desteklenmeside gerekebilir.Amacımız prone pozisyonunda intraoperatif kardiyak arrestte resüsitasyon yönetimini sunmaktır.

Olgu: 46 Yaşında, 140 kg bayan hasta, C4-C5 intradural spinal kitle nedeniyle ameliyathaneye getirildi. Diabetes melitus dışında ek hastalığı yoktu. Anestezi indüksiyonu ve entübasyon sonrası, anestezi idamesi 02-hava-sevofluran, remifentanil infüzyonuyla sağlandı. İnvaziv arter ve santral kateter monitörizasyonu yapıldı. Hastaya prone pozisyonunda çivili başlıkta operasyona başlandı. Operasyon sonlanırken kanama kontrolü amacıyla serum fizyolojikle irrigasyon sırasında, end-tidal C02 düştü ve hipotansiyon gelişti. Ani bradikardi sonrası hasta arrest oldu. Hemen 1mg Adrenalin yapıldı ve pron pozisyonunda CPR yapılmaya başlandı. Hastaya 2 dk kompresyon yapıldıktan sonra, NSR (Normal sinüs ritmi) gelişti. Cerrahi alan hızlıca kapatıldı ve hasta supin pozisyonuna çevrildi. Pupiller izokorikti, IR mevcuttu. İntraoperatif dönemde Kardiyoloji ekibine haber verildi, Ekokardiyografi yapıldı. Değerlendirme sonucunda sağ ventrikül dilatasyonu yoktu, EF %50’ydi, Böylece emboli tanısından uzaklaşıldı. Cerrahi sonrası yoğun bakıma entübe olarak transfer edilen hasta burada sedatize olarak 12 saat takip edilip, sekelsiz olarak ekstübe edildi.

Sonuç: Nöroşirürji operasyonlarında pron pozisyonunda çivili başlıktaki hastanın CPR yapılması durumunda supin pozisyonuna alınması, tekrar monitörize edilmesi, en az 5 dk